Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, Kurban Bayramı’nın hazırlıklarını şimdiden yaptığını Ramazan ayında da özellikle dar gelirliler için sürprizleri olacağını söyledi.
Fakıbaba, yazarımız Müslüm Aktürk’e özel açıklamalarda bulundu. Bakan Fakıbaba, Müslüm Aktürk’ün, “Siz doktorsunuz, Tarım Bakanlığı’nı benimsemeniz zor almadı mı?” sorusuna karşılık şu ifadeleri kullandı: “15 gün içinde benimsedim. Ve şu anda tarıma hakimim, emin olun hakimim. Sanki 40 yıldan beri tarım yapıyor gibiyim. Problemleri biliyorum, her gittiğim yerde konuşuyorum, not alıyorum, çözüm yollarına bakıyorum. Cerrahiden gelen bir olay, çok pratik şekilde hemen anında ‘şöyle şöyle yapın’ diyorum. Benim imzama ait olan sorunlara çok hızlı çözümler getirebiliyorum. Şehirleri geziyorum, Allah’a çok şükür, dolar bu kadar artmasına rağmen çok büyük bir hareketlenme olmuyor hatta bu ay enflasyonun en düşük kalemi tarım ürünleri oldu. Bu hakikaten sevindirici bir durum.”
ÜRETİCİYİ KÜSTÜRMEYİZ
Fakıbaba, “Tarım etten ibaret değil, niçin et en çok konuşulan madde oluyor?” şeklindeki soruya da şöyle cevap verdi: “Telefonun maliyeti nedir, 10 lira. Siz bunu 11 liraya satmak zorundasınız. Eğer et 35, 36 liraya mal oluyorsa bunu 40 liraya satacaksın doğal olarak. Biz ne yapıyoruz hem o fiyatı regüle ediyoruz hem de dar gelirli vatandaşlara et alma imkanı sağlıyoruz. Mesela Ramazanda benim çok büyük sürprizlerim olacak. Kurban Bayramı’na şimdiden hazırlıklarımı yapmışım. Biz burada üreticiyi öldüremeyiz. Üretici eğer küserse o zaman iş çok kötü olur. Bir sene çok kahraman olursunuz, derler ‘adam fiyatı bilmem ne etti’ ama ondan sonra fiyat iki misline çıkar. Hayvancılık ve tarım sürdürülebilir olması lazım. Yani insanların para kazanması lazım. Para kazanmazsa niye yapsın. Onun için maliyet hesaplarına bakacaksınız, enflasyon olmuşsa etin fiyatı da artacaktır. Buğdayın fiyatı da artacaktır doğrusu budur.”
“Hayvancılık ülkesine et ithal etmek biraz garip değil mi?” sorusu üzerine de Fakıbaba, “Bunu herkes yapıyor. Ben bir milyon 350 bin ton et tüketiyorum, aldığım zaten topu topuna 100 bin ton et. Tükettiğimin yüzde 8’i. Bu da dedikodu oluyor. Halbuki fakir fukara için iyi oluyor” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.