Son günlerde Erzurum’da büyükşehir ve merkez ilçe belediyelerimizin yarıyıl tatilinden istifadeyle öğrencilere kayak öğretmek için seferber olduklarını duyuyoruz.1 Daha önce duyduğumuz benzer etkinliklere göre daha da kapsamlı yapılıyor artık. Çok sevindirici.
Geçen yıl da, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğünce üç yılda 50 bin öğrenciye buz pateni öğretildiğini duymuştuk.2 Rakam bana biraz abartılı gelse de, şahsen bir Erzurumlu olarak kış sporlarının öğretilmesi, sevdirilmesi ve geliştirilmesi yolundaki gayretleri çok mutluluk verici buluyorum. Bu sayede binlerce gencimiz, yaşadıkları şehirde yapılabilen çok önemli bir spor dalını öğrenmiş oluyor.
Millî Güvenlik Bilgisi dersinin olduğu dönemlerde sene başında dersine girdiğim tüm sınıflarda sorduğum bir soru vardı; “Kayak bilen var mı?” diye. Genellikle sınıflardan iki veya üçü geçmiyordu bilen. Bazı liselerde kayak bilenin hiç olmadığı sınıflar bile vardı. Neden öğrenmediklerini sorduğumda çoğunlukla kayak tesislerine gitme konusunda problemleri olduğunu söylüyordu gençlerimiz.
Ayrıca eğitim sistemimiz ve memleketimizin ekonomik durumu da buna pek uygun değil. Gerçekten, bir gününü Palandöken’de geçirebilecek ekonomik güce sahip kaç Erzurumlu ailemiz var? Ulaşım, yeme-içme ve kayak malzemesi ihtiyaçlarını çıkarıp, soruyu biraz daha basitleştirerek de sorabiliriz:
Kaç gencimizin ailesi, hafta sonu kayağa gidecek çocuklarının telesiyej masrafını rahat karşılayabilir?
Eğitim sistemimizin; özellikle lise sona doğru artan bir şekilde çocuklarımızı spor ve benzeri aktivitelerden koparmasını da düşünürsek, kayak yapabilen gençler alınlarından öpülmeyi hak ediyor Erzurum’da.
İşte bu koşullarda belediyelerimizin girişimlerinin değeri daha da açık bir şekilde ortaya çıkıyor. Ama yeterli mi?
Yarıyıl tatilinde 300-400 öğrencimize kayak yapma imkânını sağlamayı bir başlangıç kabul edersek, buna çok olumlu, çok önemli bir başlangıç diyebiliriz.
Daha fazla gencimize kış sporlarını öğretebilmek, yetenekli olanları tespit ederek gelişimlerini sağlamak, halkımıza kış sporlarını daha da sevdirmek için yapılabilecek daha çok şey olmalı.
Örneğin; sadece yarıyıl tatilinde sınırlı sayıda öğrenciye değil, tüm kış sezonu süresince çocuklarımızın kendi kendilerine gidebileceği veya ana babaların çocuklarını ekonomik ve ulaşım yönünden daha rahat götürebileceği, gönderebileceği, masrafa girmeden kayak öğrenebilecekleri imkânlar sağlanabilir. Diğer bir ifadeyle, kayak sporu; ekonomik ve fiziksel yönden Erzurumlu gençlerimiz için ne kadar kolay erişilebilir duruma getirilirse o kadar daha çok öğrenen olur, o kadar daha çok sevilir ve gelişir.
Bunun için ne yapabiliriz?
Öncelikle Palandöken’e veya Konaklı’ya gitmeden, ulaşımı kolay bir yerde kayak pisti olması bu konuda yapılacak tüm faaliyetleri kolaylaştıracaktır.
Şehirde daha uygun, ulaşımı kolay başka yerler de olabilir ama bence Kayakyolu’nda böyle bir tesis yapılabilir. Palandöken Kayak Tesislerine giden İbrahim Polat Caddesinin sağ tarafında olabilir. Telesiyejin başlangıç yeri mümkün olduğunca Yenişehir Atatürk Bulvarına yakın yapılırsa ulaşım da kolaylaşır. Arazi en azından 1500 metre kadar bir pist için yeterli. Yeni öğreneceklerin daha uzun bir piste ihtiyaçları da olmayacaktır.
Böyle bir tesis, araba pazarından daha çok yakışacaktır Erzurum’a.
Bu tesisi belediyemiz yapar ve öğrencilere ücretsiz telesiyej ve kurs hizmeti verirse, şehrin her tarafından kayağını, kızağını veya diğer malzemelerini alan gençlerimiz; belediyelerimizin servisini beklemeden, otobüsle veya dolmuşla gelip orada kayak yapacaktır. Kayağı olmayan öğrencilere de ödünç kayak imkânı sağlanırsa ilgi daha da artacaktır.
Şu anda tahmin ettiğimizden çok daha fazla ilgi olacaktır o zaman kayağa. Mahalle maçları yerine mahalleler arası kayak yarışmaları düzenlendiğini gördüğümüzde şaşırmayalım. Böyle bir tesis yapıldığında birçok okulumuzdan beden eğitimi öğretmenlerinin nezaretinde sınıfça gelip kayak öğrenenler de olacak, okullar arası kayak turnuvaları da yapılacaktır.
Böyle bir tesis, 300-400 genci değil, on binlerce kayak bilen gencimizi kazandıracaktır Erzurum’a.
Tamamen hayal olsa da; böyle bir tesis varken, bir de kayak sporuna destek vermek için milli eğitimin kayak sezonu süresince, örneğin ortaokulların birinci sınıflarında; gerekirse günlük ders saatlerini bir ders saati artırarak haftada dört gün ders, bir gün kış sporları olacak şekilde planlama yaptığını düşünelim. Haftanın her günü 7-8 ortaokulun birinci sınıf öğrencileri kayak öğretmenlerinin nezaretinde bu tesislerde kayak yapabilse…
Bakın o zaman ne şampiyonlar çıkacaktır Erzurum’dan.
Gençlerimiz ise; bir gün de olsa dershane veya okul stresinden uzaklaşacak, diğer günler daha verimli ders çalışarak daha da başarılı olacaklardır.
Hayalleri daha fazla uzatmadan gerçeğe dönelim.
Biraz zaman alacak olsa da; kış sporlarını öğretmek için harcanan çabalardan daha fazlasını kazanacak, bu yolda gösterilen en ufak bir gayretin dahi karşılığını fazlası ile görecektir Erzurum.
Yeter ki azimle, sabırla gayretler devam etsin.
Gençlerimize kış sporlarını öğretmek, sevdirmek için emek harcayan, çaba gösteren tüm kurum ve kuruluşlarımıza, idareciler ile eğitimcilerimize bir Erzurumlu olarak şükranlarımı sunuyor, çalışmalarında kolaylık ve başarılar diliyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.