• BIST 9645.02
  • Altın 2429.254
  • Dolar 32.552
  • Euro 34.8813
  • Erzurum 5 °C
  • İstanbul 20 °C
  • Ankara 18 °C

'Hacizli çocuklar' gerçeği yürek yakıyor

'Hacizli çocuklar' gerçeği yürek yakıyor

Türkiye, artan boşanmalarla birlikte bir süredir 'hacizli' çocuklar gerçeğini yaşıyor. Boşanmış ailelerde taraflardan birinin çocuğu diğerine göstermemesi durumunda, anne ya da baba çocuğunu görmek için onu bir eşya gibi 'haczetmek' zorunda bırakılıyor.

Dünyada çocuklara bayram veren tek ülke olan Türkiye, bu yılki 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na herkesçe bilinen çocuk hakkı ihlallerinin yanı sıra, çok da bilinmeyen bir çocuk hakkı ihlaliyle girdi. Türkiye artan boşanmalarla birlikte bir süredir “hacizli” çocuklar gerçeğini yaşıyor. Boşanmış ailelerde taraflardan birinin çocuğu diğerine göstermemesi durumunda, anne ya da baba çocuğunu görmek için onu “haczetmek” zorunda bırakılıyor.

DEVLET, EŞYA YERİNE KONAN ÇOCUK ÜZERİNDEN PARA KAZANIYOR

Anne ile babanın “borçlu” ve “alacaklı” şeklinde yazıldığı tutanaklarda, çocuğu haczetmek için “mal müdürlüklerine” para ödemesi yapılıyor. Çocuklar 200 liradan başlayan fiyatlarla haczedilirken, devlet de “eşya yerine konan” çocukların üzerinden para kazanıyor.

Cumhuriyet'ten İklim Öngel'in haberi şöyle:

Türkiye’de boşanma oranları sürekli artarken, çocukların gördüğü zarar da her geçen yıl artıyor. Boşanmalarla alıştıkları ortamları ve düzenleri değişen çocuklar, bir yandan bunun travmasını atlatmaya çalışırken, bir yandan da kavgalı boşanan anne ve babalarının arasında yaşlarının kaldırabileceğinden çok daha büyük zorluklarla mücadele etmek zorunda bırakılıyor.

Ailelelerin boşanmalarını atlatmakta zorluk çeken çocuklar, bir de Türkiye’de yıllardır çözüm getirilemeyen “haczetme” eziyetiyle karşı karşıya kalıyor. Taraflardan biri mahkeme kararına karşın çocuğu diğerine göstermediğinde, çocuklar “icra” yoluyla “icra müdürlükleri” aracılığıyla haczedilerek alınıyor.

KAÇ ÇOCUK VARSA PARA ONA GÖRE KATLANIYOR

Çocuğun haciz işlemi öncesinde, çocuğunu göremeyen anne ya da baba, mal müdürlüğünün icra dairesine ödeme yapıyor. Çocukları görme bedeli de çocuk sayısına göre değişiyor. Görülemeyen kaç çocuk varsa, para ona göre katlanıyor. Makbuzda çocuklar adları geçmeden “adet” olarak gösterilirken, ödenen paranın gerekçesi olarak, “haciz, teslim ve satış harcı” yazması dikkat çekiyor. Halen bu durumdaki çocuklar 200 liradan başlayan fiyatlarla haczedilirken, devlet de “eşya yerine konan” çocukların üzerinden para kazanıyor.

ÇOCUĞU ALMAK İÇİN EVE İCRA MEMURU GİDİYOR!

Bu uygulamaya yasayla izin verilirken, haczetme işlemi sırasında çocuğu almak için eve icra memuru, psikolog, polis ile anne ya da babadan biri de gidiyor. Bu sırada icra müdürülü memuru tarafından tutulan “Çocuk Teslim Tutanağı”nda, “alacaklı” ve “borçlu” hanelerinde anne ve babanın adı yazılırken, tutanakta ayrıntılı olarak haczin uygulanışı, “Çocuk dışı görünüşü sağlıklı olarak alındı”, “Çocuk, ‘Ben babama/anneme gitmek istiyorum’ dedi” şeklinde ayrıntılı ifadelerle anlatılıyor. Yetkililerden, en büyük zararı çocukların gördüğü bu uygulamanın bir an önce değiştirilmesi ve çocukları yıpratmayacak bir hâl alması bekleniyor.

MEMURLAR GİTMEK İSTEMİYOR

Çocuklara olduğu kadar çocuğu almak için anne ya da babayla birlikte giden memurların da olaydan olumsuz etkinlediği belirtildi. Gerek çocuğun o anki durumundan gerekse anne ile baba arasında yaşanacak bir kavganın ortasında kalmaktan çekinen memurlar bu görevlere çıkmak istemiyor. Bazı aileler, çocuklarını bu uygulamayla yüzleştirmek zorunda kalmamak için çocuklarını görmekten kaçınırken, bazıları parasızlık nedeniyle çocuklarını görmekten vazgeçmek zorunda kalıyor.

'ÇOCUK HUKUKU BİLİNMİYOR'

Ankara Barosu Çocuk Merkezi eski başkanlarından avukat Sabit Aktaş, konunun uzun zamandır bilindiğini ancak ihmal edildiğini kaydetti. Bu durumu yaşamak zorunda kalan çocukların anne ve babalardan birinin sorun çıkardığını ve diğer taraftan intikam almak için bunu yaptığını söyleyen Aktaş, “Konuyla ilgili çok sayıda dosya var. Belli bir yaşın altındaki çocukların bundan olumsuz etkilendiği gereçeği var” dedi. Çocukların psikolojilerinin bu uygulama nedeniyle olumsuz etkinlediğini söyleyen Aktaş, “Durumun iyileştirilmesi için yasal bir düzenleme yapılması gerekiyor. Türkiye’de çocuk hukuku genel anlamıyla çok bilinmiyor” dedi.

BOŞANMALARIN YASINDAN ÇOĞU BÖYLE

UNICEF Çocuklar İçin Adalet ve Çocuk Haklarının İzlenmesi Sorumlusu Göktan Koçyıldırım, taraflardan birinin, diğerine çocuğu kaçırır gibi güven nedeniyle ya da aile büyüklerinin araya girmesiyle çocuğu göstermediğini kaydetti. Çocuğunu göremeyen kişinin çocuğu almaya giderken önce icra masrafını yatırması ardından da bir uzman bulması gerektiğini söyleyen Koçyıldırım, “Buna ilişkin Avrupa Konbeyi Sözleşmesi var. Türkiye bunu imzaladı ve yürürlüğe soktu. O sözleşme bu konuya düzenleme getiriyor. Ayrıca bu durum icra kurumundan çıkartılıp aile mahkemelerine verilmeli. Yoksa boşanma davalarının en az yarısında çocuklar bu duruma maruz kalmaya devam edecek” uyarısında bulundu.


  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
    Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Erzurum Olay | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0 532 414 82 11 0 538 776 25 25