TEDAŞ’ta ağır abiler mi var?

Elektrik kesintileri özellikle Ramazan Ayı’nda vatandaşı çileden çıkardı.

Sadece sinirler gerilmedi,

Vatandaşa maddi hasar da verildi.

Mesela, çevremde bulunan birkaç kişinin buzdolapları arıza yaptı,

Birçok insanında TV ler ve bilgisayarlar başta olmak üzere elektronik eşyaları zarar gördü.

Öyle sanıyorum ki bu arızaları Erzurum’da çok sayıda kişi yaşamıştır.

*

Peki bu durum kimin umuruna?

Vatandaşın zararı,

Çektiği sıkıntı,

Uğradığı haksızlığa kim özür dileyecek?

Kim?

*

Ne yazık ki özelleştirilmiş bir kurumun daha iyi hizmet vermesi gerekirken eski halini bile aratır duruma geldi TEDAŞ…

Erzurum’da sadece TEDAŞ mı?

Değil elbette.

Birçok kamu kuruluşu bile kendisinden kaynaklanan olumsuzluklar karşısında hiç ses çıkarmıyor.

Özrü bir kenara bıraktık,

‘Bu benim işim, arıza nereden ve neden kaynaklanıyor’ bile demiyorlar.

İleri şehirlerde bu tür kuruluşların yöneticileri kamuoyu ile konuşuyorlar.

Vatandaşın her zaman içerisinde oluyorlar.

Kendilerini asla vatandaştan tecrit etmiyorlar.

Ne yapacaklarını,

Nasıl ve nerede çalışma içerisine gireceklerini öncesinden vatandaşa bildiriyorlar.

Duyarlı davranıyorlar,

Saygı gösteriyorlar…

*

10 dakika içerisinde belki 7 defa elektrikler gidip gidip geliyor.

TEDAŞ mutlaka o anda meydana gelen arızayı gidermeye çalışıyor.

Yani bir arızayı giderirken vatandaşa 10 larca zarar veriyor.

Bunun adı vatandaşa hizmet olmuyor beyler.

Vatandaşa zarar veriyorsunuz,

Vatandaşı zora sokuyorsunuz.

Önce tedbirinizi alın,

Sonra nerede ne arıza varsa onu giderin.

Kamuoyu ile konuşun,

İnsanları bilgilendirin.

Yoksa ‘Ben yaptım oldu’ olmuyor.

*

Şehirde TEDAŞ’la ilgili aksaklıklar defalarca Erzurum Basınına yansıdı.

Cadde ortasında kalan trafolardan tutunuz,

Elektrik arızalarına,

Fatura yanlışlıklarına kadar bir dizi sorun dile getirildi.

İnanın hepsini tek tek takip ettim.

Basın yazıyor,

Vatandaş haykırıyor,

Bir söz vardır ya: ‘Taştan ses çıkıyor ama ondan çıkmıyor’ diye.

Herkes ses veriyor ama ne hikmetse TEDAŞ’tan zırnık bir açıklama gelmiyor.

*

İnsanın aklına ‘Büyük ağabeyi’ tavrımı takınılıyor diye geliyor.

İnsanların kafalarına şu soruda gelmiyor değil,

‘Acaba bu yöneticilerin dayıları mı sağlam. Arkaları mı kuvvetli. Bu kadar sorun karşısında ses çıkarmayan bu mübareklere acaba neden kimse bir şey söylemiyor veya söyleyemiyor’

Evet,

Şehrin idarecilerinden,

Siyasetçilerine kadar yoksa bu işler kimsenin umurun da değil mi?

*

Hani derler ya;

‘Ateş olmayan yerden duman çıkmaz’ diye.

Şimdi aklıma geldi.

‘Erzurum’un sahibi yok’

Demek ki bu söz durup dururken kendiliğinden ortaya çıkmadı.

Bu tür tavırlar,

Bana necilik,

‘Ben yaptım oldu’ anlayışı ‘Erzurum’un sahibi yok’ noktasına taşıdı.

*

Aksini iddia eden yönetici,

Siyasetçi,

Yetkili varsa bundan böyle çıkar sorunlar karşısında açıklamalarda bulunma zahmetine girer!

Aksi davranış şehri geri bırakmaya yeterde, artar bile !!!