Gözbebeğimiz Erzurum’un düşman işgalinden kurtuluşunun 97. Yıldönümünü büyük bir coşku, sevinç ve heyecanla kutluyoruz.
Gerek Türk tarihimizin, gerekse Cumhuriyet tarihimizin önemli merkezlerinden biri olan Erzurum, sosyo-kültürel ve jeopolitik konumu itibariyle, tarih boyunca çok sayıda saldırılara ve işgal girişimlerine maruz kalmış, eşine az rastlanan katliamlara sahne olmuş bir şehirdir. Bununla birlikte, bu güzel şehrimiz Orta Asya’ya ve Akdeniz’e ulaşabilmenin kavşaklarından biri olması hasebiyle, bundan sonra da çok sayıda art niyetli yaklaşımların odağında olacaktır.
Bu bilinçle, Erzurum’a dünden daha çok sarılıyor, hemşehrilerimizin yarınlarına daha da fazla sahip çıkmanın çabası içerisinde bulunuyoruz.
150 bini aşkın öğrencisi, 2 bin 600 akademisyeni, 3 bin 600 idari personeli ve şimdiye kadar verdiği 297 bin mezunuyla dev bir bilim kenti olan Atatürk Üniversitesi, bu şehrin kadrini ve kıymetini her an duyumsamaya devam edecek; tüm birimleriyle birlikte Erzurum’un aydınlık yarınları için her türlü çalışma ve etkinliklerde bulunmayı sürdürecektir.
12 Mart tarihi, kuşkusuz Erzurum’un kurtuluş tarihi olmasıyla birlikte, “İstiklal Marşımızın kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü”dür de.
Türk milletinin ruh derinliklerinden kopan ve istiklalimizin sembolü olan Marşımız, zulme boyun eğmeyen milletimizin destansı mücadelesini anlatmakla birlikte, gelecek adına umutlu olmamızı da sağlayan milli reflekslerimizin tarifi niteliğindedir.
Milli şairimiz merhum Mehmet Akif Ersoy, İstiklal Marşımızı yazdıktan sonra, “Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırtmasın” diye niyazda bulunmuştur.
Bizler de bugün, bu niyaza var gücümüzle eşlik ediyor, başta merhum Mehmet Akif Ersoy olmak üzere, tüm şehit ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz.
Prof.Dr. Hikmet KOÇAK
REKTÖR
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.