Aşağıdaki satırlar ‘Tabuların Korkulu Rüyalarında’ adlı kitaptan alıntıdır ve daha önce kaleme aldığım bir seçim yazısında da kullanılmıştı epey zaman önce. İzninizle tekrarlayacağım.
*
Zeki olup iyi eğitim alamayanın yerine, zeki olmayıp parası olan kişinin eğitim alarak, doktor olduğunu düşünelim.
Acaba başımıza nelerin gelmesi olasıdır?
Ameliyat masasına yattığımızdan çok daha beter bir biçimde kalkmak veya daha kötüsü hiç kalkamamak.
Yeteneksiz doktorumuzun iyi niyetinden, kimsenin şüphesi yok.
Ancak; yetenekleri el vermediği için yaptığı hata yüzünden, biri ölmüş ya da sakat kalmıştır.
Bu doktor ve onunla aynı özelliği taşıyan tüm doktorlar, aynı akıbete uğrayacaktır.
Parayı birincil öncelikli değer yapmamızın getirdiği yanlışlık yüzünden, işgal ettikleri meslekte ellerinden gelenin en iyisini yapmalarına rağmen, ceza göreceklerdir.
Hem de hiç suçları olmaksızın.
Aynı durum, bu yüzden ceza gören tüm meslek erbapları için geçerlidir.
İnsanları yapamayacakları görevlere getirip, onlardan hata yapmamalarını beklemek, gaflettir.
*
Kitapta dikkat çekilen duyarlılığın hayatın tüm alanlarını kapsadığına hiç kuşku yok.
*
Medyadan takip ettiğim kadarıyla Erzurum’da Milletvekili seçilebilmek için bütün partilere çok sayıda müracaat var.
Başvuruda bulunan değerli dostların çoğu iyi eğitim görmüş, tecrübeli, liyakatli kişiler.
Bir kısmı zaten mevcut milletvekilleri, değerlerini, kıymetlerini, becerilerini hizmetleriyle kanıtlamış siyasetçiler.
Onlar da yeni başvuruda bulananlar da hizmet aşkıyla tutuşan, medeni cesarete sahip, şehri temsile layık çok kıymetli dadaşlar.
Lakin o kadar müracaat arasından toru topu 6 kişiyi aday gösterecek parti yönetimleri.
Vakit dar, ön seçime zaman yok, zaten partiler o yöntemi kullanmıyorlar malumunuz.
Hal böyle olunca parti genel merkezlerindeki komisyonlara büyük sorumluluk düşüyor, gerçekten işleri pek zor.
Bu kadar kıymetli şahsiyet arasından en uygun olanları belirlemek için vicdan ve liyakat eleğinin ayarını bihakkın tutturmak lazım.
İnşallah bu çetin görev hakkıyla yerine getirilir ve Erzurum’u temsile layık adaylar toplumun önüne çıkarılır.
*
Yazının girişindeki alıntıda yer alan mühim tespitler ‘siyasi karar vericilerin’ elbette malumlarıdır.
Onlar da çok iyi biliyorlar ki;
Milletvekili adayları belirlenirken,
Liyakat yerine başka kıstaslar gözetilirse,
Şehirlerin ve memleketin akıbeti de,
Zeki olmayıp parası olduğu için doktor payesi alan kişinin eline düşen hastaya benzer.
Mesele paradan puldan ibaret değil elbet, diğer etkileyici tüm faktörleri kast ediliyor misalde.
Buyurun yazının başına dönelim ve soruyu şöyle değiştirelim : “Liyakat esasına göre değil, hatır gönülle atanmış siyasilerin şehrinizi temsil etmesini ister misiniz?”
*
Tüm aday adaylarımıza yürekten başarılar diliyorum, çıktıkları kutlu hizmet yolculuğunda yolları, bahtları açık olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.