Dün sabah gazeteleri okurken Hürriyet’in manşetine takıldı gözüm. Bir dadaşın gönlünü hangi başlık bundan daha güzel ifade edebilir: Galaksiye Dadaş gözü!
*
Evet, tıpkı ulu dedeleri İbrahim Hakkı Hazretleri gibi dadaşların gözü galaksileri seyranda, bütün evreni ilim gözüyle tetkikte olmalı. Bunun için de kendisine işte böyle güzel imkânlar sağlanmalı.
*
Atatürk Üniversitesi Astrofizik Araştırma ve Uygulama Merkezi’ne ATASAM Müdürü Doç. Cahit Yeşilyaprak’ın Hürriyet Gazetesine manşet olan açıklamasından öğreniyoruz ki inşaatının % 80’i tamamlanan Doğu Anadolu Gözlemevi 2020’de hizmete açılacak. Gök bilimciler, Türkiye’nin en büyük teleskopu ile bu merkezde araştırma imkânına kavuşacaklar… Emeği geçenlere ne kadar teşekkür etsek azdır.
*
Her ortam ve fırsatta dile getirmeye çalışıyoruz, yazıp çiziyor, açıklama yapıyoruz, “Erzurum, Hükümetin desteklediği yüksek teknolojili yatırımlara yönelmeli” diyoruz. Olmazsa olmazımız "Beyin gücü sektörlerine yatırımdır." Diye haykırıyoruz. İşte o çağrılara bir örnek : (http://www.erzurumgazetesi.com.tr/haber/ENER-den-Nano-Cagri-/64069)
*
Bu temel yaklaşımın gereği olarak ATATEKNOKENT ve Teknik Üniversitemizi kuruluş aşamalarında çok destekledik, bu iki güzde kuruluşa ne kadar büyük umutlar bağladığımızı dile getirdiğimiz yazılarımızı hatırlayacaksınız.
Üzerinden epey zaman geçti, hazırladığımız bir raporda konuyu dile getirmeye çalışmış; genetikten, nanoteknoljiden, doku Mühendisliğinden falan söz edip, “Üniversitelerimizde bu alanlarda eğitim verecek bölümler açın, mevcut birçok bölümü kapatın, razıyız vallahi” diye yazı kaleme alınca uzaktan tebessüm eden çehrelere muhatap olmuştuk!
*
İleri bilim merkezlerinde, üniversitelerde, ARGE merkezlerinde yıllardır üzerinde çalışılan yapay zekâ, genetik, robotik gelişmeler elbette bizim üniversitelerimizin de aşina olduğu, üzerinde kafa yorduğu konular. Lakin, gereğini bihakkın yapıp, kaynak ayırıp, proje yürüttükleri alanlar mı, orasını doğrusu bilmiyorum.
Geleceğe göz kırpan "Doğu Anadolu Gözlemevi" gibi ete kemiğe bürünen bilimsel ataklar artarak devam etmelidir. Şehrin siyasi önderleri ve yöneticilerinin dağarcıklarından böylesine yüksek idealler eksik olmamalıdır.
G (genetik), N (nanoteknoloji) R (Robotik) devrimleri çağında söz sahibi olmak istiyorsak bu mevzulara daha derin dalışlar yapmamız lazım. Bilgi üretiminde, bilgi işlemde, teknolojik alanda atılan çok ileri, dev adımlar, iç içe geçmiş çeşitli teknolojik ilerlemelerle ortaya çıkan etkileşim ve sayısız sinerjiden doğuyor.
Öyleyse gelin bilgimizle makinelerin, robotiklerin, yapay zekânın efendisi olalım; şehri GNR çağına hazırlayalım elbirliği ile.
*
Geçen gün Google mühendislik direktörü Ray Kurzweil’den bir alıntı paylaşmıştım:
Bir hızlanma çağına giriyoruz. Temel olarak doğrusal değişim modeline dayalı her seviyedeki bütün toplum modellerinin yeni baştan tanımlanması gerekiyor.
Üssel gücün hızla artan gücünden dolayı yirmi birinci yüzyıldaki değişimler, bugünün ilerleme oranıyla 20.000 yıllık bir ilerlemeye denk gelecek; buna ayak uydurmak için kurumların kendilerini gitgide artan bir tempoda yeni baştan yaratmaları gerekiyor.
*
Atatürk Üniversitemizin, Hükümetin teşvik ve desteği ile ‘kendisini yenileme, çağın bilimsel iklimine adapte etme” çabasını alkışlıyorum, manşetlere konu olan bu faaliyetini takdirle karşılıyorum.
*
Ve diyorum ki : “ Şu an yaptıklarımız veya yapamadıklarımız geleceğimizi belirleyecek. Öyleyse aslında şimdiden söz etmekle gelecekten söz etmiş oluyoruz. ( İlave: Bana bugününü söyle, sana geleceğini söyleyeyim...)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.