• BIST 9716.77
  • Altın 2427.694
  • Dolar 32.5699
  • Euro 35.0032
  • Erzurum 7 °C
  • İstanbul 16 °C
  • Ankara 20 °C

BİR MİLLETİN YENİDEN UYANIŞI

Selman Soğukpınar

Milli İrade, Milli Güç, Milletin İradesinin tecellisi, Bir asırdır beklenen an, Demokrasi, Sivilleşme, Özgürlük, Türkiye'nin yeniden inşa tarihi, Türkiye'de vesayetinin son bulduğu tarih, Türkiye'nin kader anı vs.

Birçok anlam yüklenen işte o tarih nihayetinde geldi çattı.

Adına her ne derseniz deyin, onun tek bir adı var.

 “Bir Milletin Yeniden Uyanış Tarihi 10 Ağustos 2014''

Her vatandaş özgür iradesiyle sandık başına giderek verdikleri ‘evet’ oyuyla Cumhur Başkanını belirleyerek bir çağı kapatıp bir çağın kapısını ardına kadar açmıştır.

Kazanan milletin kendi iradesi olmuştur.

Ve bir kez daha  Milli iradesinin gücünü ortaya açık bir şekilde koymuştur.

Bakınız Milleti millet yapan birçok unsur bulunmaktadır.

Bir milleti oluşturan bireylerin kendi öznel dünyalarını aşıp daha büyük bir hayat olan millet halinde yaşama şansları ancak o milleti oluşturan bu kültürel unsurların ahenkli bir şekilde varlıklarını devam ettirmesiyle mümkündür.

 

İşte bu kültürel unsurların en önemlilerinden birisi o milletin hafızasını ve ortak duygularını oluşturan tarihidir.

 

Bu yüzdendir ki; tarih öyle sadece kitapların tozlu sayfalarında yazan kuru bilgiler olmaktan çıkarılıp, şu önemli ve kritik ayrımın farkına varılmalıdır ki; aynen nasıl ki bir insanın hafızası her nasıl onun günlük hayatını devam ettirmesi için hatırlaması gereken bilgileri saklı tuttuğu hayati önemi haiz bir teşkilat ise, aynı şekilde bir milletin tarihi de o milletin bütün zorluklar ve çetin sınavlar karşısında bir millet olarak yaşamını devam ettirmesi için olmazsa olmaz bir kaynak, vazgeçilmez bir sosyal varlık olarak karşımızda durmaktadır.


Üç bin yıl gibi uzun bir tarihi hafızaya sahip olan yüce Türk Milletinin ise bu önemli kaynaktan yararlanmasını bilmesi yine kendisinin faydasına olacaktır.

 

İşte içinde bulunduğumuz zaman dilimi olan, yani 10 Ağustos 2014 günü milletimizin o tertemiz tarih sayfalarına yeni bir notun düşüldüğü tarihtir. 

Şu an üzerinde huzur ve emniyet içerisinde yaşadığımız Anadolu'muzun kapıları, ilk olarak 26 Ağustos 1071 yılında, kefenini giyip askerine ölmek var bu davadan dönmek yok mesajını veren büyük cengaver Sultan Alparslan ve onun kahraman askerleri ile açılmıştır.

 

Açılan bu kapı, emperyalist batılı güçler tarafından, bu tarihten yaklaşık bin yıl sonra ardına kadar kapatılmak ve Türk Milleti bu güzel topraklardan atılmak istenmiştir.

 

Fakat bu şanlı Millet yapılan bütün oyunları bozmayı her defasında bozmayı başarmıştır.

 

İşte bu kutsal vatan toprağı üzerinde oynanmak istenen bütün oyunlara rağmen bu aziz millet 10 Ağustos 2014 de bir kez daha eski Türkiye'nin karanlığa gömüldüğünü kendi iradesine sahip çıkarak açık ve net bir şekilde ortaya koyarak bir kez daha bütün şer odaklarına şunu söylemiştir.


Artık karanlığa gömülen bir Türkiye” değil;

 

Bunun tam aksine karanlıktan aydınlığa çıkan bir Türkiye vardır.

 

Bu seçimde bir tarafta millet benim irademe evet vesayetin dayatmasına hayır demiştir.

 

Bu seçimde birileri yine ''Hayır Cephesi'' oluşturarak vesayetin eski Türkiye'nin ve eski Türkiye'ye dayatma yapanların kuyruğuna takılmış ve son on yılda olduğu gibi bir kez yenilgiye uğramıştırlar.


Bu ülkede bir ana muhalefet partisi genel başkanı düşünün ki, daha daha 4 yıl önceki önceki referandumda millet iradesine karşı ‘hayır’ propagandası yapmış ama ‘hayır’ oyunu bile kullanamamıştır.

 

Daha açık ve net söyleyeyim.

 

Siz hem 2010 yılında TBMM'inde Cumhur Başkanını kendi seçsin diye yapılan oturuma ve oylamaya katılmayacaksınız.

 

Yani o gün millete kendi başkanını seçmek için yetki vermeyeceksiniz.

 

Bugün de kalkıp yetki vermediğiniz milletten oy isteyeceksiniz.

 

Bu ne trajik bir durumdur!

 

2010 yılında yapılan referandumda bana oy verin, şunu yaparım, bunu yaparım’ demekten başka bir şey yapamayan ‘Hayır cephesi’ millet iradesi karşısında bu gün bir kez daha yenik düşmüştür.

 

Sonuç olarak 2002 den beri tarih sayfalarına çok güzel notlar düşülmüştü, 10 Ağustos 2014'de yeni bir not daha düşüldü.

 

O notun adı;

 

 MİLLİ İRADE

 

 MİLLİ GÜÇ

 

HEDEF 2023'dür.

O notun adı;

 

Milletin kendi iradesi ile Cumhur olarak Başkanını seçtiğidir.

 

O notun adı;

 

Cumhur'un ilk Başkanı

 

RECEP TAYYİP ERDOĞANDIR.

 

Hayır Cephesine de bir iki sözüm var.

 

Umuyorum ki; Hayır Cephesinin fertleri milletin iradesi karşısında bir kez daha alınan bu yenilginin sebep ve sonuçlarını iyi analiz ederek, artık Milletin iradesinin üzerinde bir iradenin olamayacağının farkına varmıştırlar.

 

Hayır Cephesinden artık bir hayır gelmeyeceğini anlamaları bana göre onların yararına olacaktır.

 

Bakınız tarih sadece geçişte meydana gelmiş olayları konuşmak için değil, bu olaylardan gerekli dersleri çıkarıp geleceğe bu bilinçle bakmak için de vardır.

 

İşte bu noktada, Milletin İradesinin üstünde hiç bir iradenin olmadığının anlaşılması.

 

Millet olmadan, Milli olmanın faydasız,

 

Millet olmadan, Siyasetin faydasız,

 

Millet olmadan, Devletin sahipsiz,

 

Kısacası; Millet olmadan Millet olunamayacağını idrak etmeleri şart olmuştur.

 

Aksi takdirde bu defada bu yenilgiden ders çıkarmaz iseler bilmeliler ki 2015 yılında yapılacak genel seçimlerde hüsrana uğrayacaklardır.

 

İnşallah...

 

10  Ağustos 2014 bundan sonra ‘BİR MİLLETİN YENİDEN UYANIŞININ'' başlangıcı olacaktır..

  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
    Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Erzurum Olay | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0 532 414 82 11 0 538 776 25 25