Bugün, ülkemizin geleceği ve umudu olan çocuklarımızı geleceğe hazırlayan öğretmenlerimizin, en seçkin günleri ”Öğretmenler Günü” dür. Bu özel günün, tüm öğretmenlerimize, eğitim camiamıza ve yurttaşlarımıza kutlu olmasını diliyorum.
Ülkemizde ilk defa 1981 yılında kutlanan Öğretmenler Gününün 37. yılını ve aynı zamanda da Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Okuma-Yazma seferberliğini başlattığı gün olan, 24 Kasım 1928’in de, 90’ncı yıl dönümünü birlikte kutluyoruz.
Toplumumuzda öğretmenlik mesleğinin çok seçkin ve özel bir önemi bulunmaktadır. Bu öneme paralel olarak öğretmenlerimize hak ettikleri önemin ve değerin verilmesi hepimizin görevidir.
Türk toplumunda, öğretmen hakkı, ana-baba hakkıyla bir tutulmuş ve kutsal sayılmıştır. Çünkü öğrencilerini geleceğe hazırlayan öğretmen, öğrencilerinin gözünde ana ve baba kadar değerlidir, kutsaldır. Aynı zamanda öpülmeye değer iki elin ebeveyn ve öğretmenler olduğu da kültürümüzde yerini almıştır
Geleceğimizin bizatihi kendisi olan çocuklarımızı en iyi şekilde ve çağdaş donanımlarla bezerken, en zor koşullarda dahi, ülkesine ve milletine olan bağlılık ve hizmet anlayışından kopmadan, erdemli, hoşgörü sahibi, demokratik, laik ve insani değerlere bağlı, sorgulayıcı ve araştırmayı ilke edinmiş bireyler olarak hayata hazırlamayı gerektirmektedir. Tabi ki, her nimetin bir külfeti vardır. Kaidesince bu durum öğretmenlerimize, çok özel ve büyük bir sorumluluk da yüklemektedir.
Kıymetli öğretmenlerimizin, geçmişte olduğu gibi günümüzde de geleceğimizin mimarı olacak öğrencilerimizi yetiştirmeye devam edeceklerine olan inancımla; başta Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, bugün aramızda bulunmayan tüm öğretmenlerimizi rahmetle ve minnetle anıyor, tüm öğretmenlerimizin “Öğretmenler Günü” nü, içtenlikle kutluyor, aile bireyleriyle birlikte, sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir yaşam diliyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.