• BIST 9693.46
  • Altın 2496.161
  • Dolar 32.4971
  • Euro 34.5977
  • Erzurum 3 °C
  • İstanbul 13 °C
  • Ankara 10 °C

BEN ŞEHADETİ ÜÇGÜNLE KAÇIRDIM

Selman Soğukpınar

Şehitlerin Allah katında kadir ve kıymetleri pek yüce olmakla birlikte, ahirette en büyük rütbenin peygamberlikten sonra şehitlik olduğu Kuran ve sünnet ile sabittir.

Bunun içindir ki, şehitlerin bütün günah ve kusurları Allah tarafından afvedilmektedir.

Zira Müslümanları ve biz Türk Milletini düşmanlarımıza üstün kılan en mühim esaslardan biri “Ölürsem şehitim, kalırsam gazi!..” inancıdır.

Buda imanın tecellisidir.

Bizi yoktan var eden Rabbimiz yüce kitabımız Kuran-ı Kerimde buyuruyor ki; ’Allah yolunda öldürülenlere ‘ölüler’ demeyiniz. Bilâkis onlar diridirler, lâkin siz anlayamazsınız.” (Bakara, 154)

Eğer Allah yolunda öldürülür ya da ölürseniz, şunu bilin ki, Allah’ın mağfireti ve rahmeti onların topladıkları bütün şeylerden daha hayırlıdır.”  (Âl-i İmrân, 157)

 

“Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü sanmayın. Bilakis onlar diridirler; Allah’ın, lütuf ve kereminden kendilerine verdikleri ile sevinçli bir halde Rableri yanında rızıklara mazhar olmaktadırlar. Arkalarından gelecek ve henüz kendilerine katılmamış olan şehit kardeşlerine de hiçbir keder ve korku bulunmadığı müjdesinin sevincini duymaktadırlar. Onlar, Allah’tan gelen nimet ve keremin; Allah’ın, müminlerin ecrini zayi etmeyeceği müjdesinin sevinci içindedirler. “ (Âl-i İmrân, 169-171)

 

Peygamberimiz Nebiler Nebisi Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) Bedir Savaşı Sırasında  buyurdular ki;’’Her kim, bugün düşmandan yüz çevirmeyip sebât eder, şehit düşerse, Cenâb-ı Hak elbette onu cennete koyacaktır. Bugün şehit olanlara Firdevs Cenneti hazırdır. Hücûm ediniz, hamle ediniz!”

 

Peygamber, sıddıklar zümrelerinden sonra zikredilen o mübarek zümreye katılmanın adıdır.

 

Şehit olmak.

 

Allah yolunda ölmektir..


Dünyaya hizmet edenlerden değil, dünyayı ahiretini kazanacağı tarla olarak görüp oraya tohumlar atan, filizlenmesi ve başka hayatlara can vermesi için biricik canını Allah yolunda savaşarak vermenin adıdır.

Şehit olmak.

Şehit olmak.

 

İhlaslı bir şekilde İlayı Kelimetullah uğrunda canıyla, malıyla cihat etmektir.

Şehit olmak.

 

Ayette zikredilen duruma mazhar olup Rabbinin katında diri olmak ve rızıklandırılmak.

Şehit olmak.

 

Hak davası uğrunda göz kırpmadan can vermektir.

Şehit olmak.

 

Furkan Doğan gibi takva sahibi ve güzel ahlak sahibi olmanın adıdır.

Şehit olmak.

 

Hz Hamza(rah) gibi düşmanın kalbine korku salıp,cesaret timsali olmaktır,

Şehit olmak.

 

Hz Hanzele(rah) sahabe efendimiz gibi cihada katılmak için evden çıktığında guslü yok iken Uhud meydanında şehit olduktan sonra Rasulullah(sav)’ın kendisini meleklerin yıkadığını görmesi demektir.

Şehit olmak.

 

Esma gibi Rabia meydanında Allah yolunda can vermektir.

Şehit olmak.

 

Sad b. Muaz(rah) sahabe efendimiz gibi cihad sırasında aldığı oklardan birinin koluna isabet etmesi sonucu yarasının patlamasıyla vefat eden ve Rasulullah(s.v.a)’in “Sad bin Muaz’ın ölümüne Rahman’ın arşı titredi.”(Müslim,2468) sözüne layık ve mazhar olabilmektir.

Şehit olmak.

 

Vatana ihanet edene hainleri alnının çatalından vurup, Ömerler ölür bu vatan düşmez diyen Ömer Halis Demir olmaktır.

 

Şehit olmak.

 

Canların Paletlerin altında kaldığı ama şanlı al bayrağın düşmediği 15 Temmuzun adıdır.

 

Şehit olmak.

 

Kulaklardan hiç silinmeyecek salaların kıyama dönüştüğü gecenin adıdır.

 

Şehit olmak.

 

Vatan hainlerinin topuna, tüfeğine, uçağına göğsünü dayayarak bu sala dinmez, bu bayrak inmez, bu vatan düşmez diyerek 250 vatan evladının şehadete yürüdüğü, binlerce vatan evladının Gazi olduğu Türk milletinin yeniden dirildiği 15 Temmuz gecesinin adıdır.

 

Şehit olmak.

 

Rabbim nasip eyledi şehit oldu kardeşlerimiz.

 

Ve bizdeki iman ve vatan sevgisidir onlara imrendiren.

 

Hamd olsun biz inanıyoruz ki şimdi onlar öyle bir makamdalar ki bizler imreniyoruz onlara.

Allah onların hepsinden razı olsun.

 

Mekânlarını cennet, makamlarını âli eylesin.

 

Kıyamet günü bizleri onlarla haşreylesin.

 

Kim istemez ki şehit olmayı kardeşim?

 

Çok istedim onlarla beraber şehadete yürümeyi.

Aslında şehadeti üç günle kaçırdım belki de.

Nasip olmadı diye kıvranmakta bedenim.

Herkesin bir hikayesi var bu konuda ..

Antalyada hem ikmate etmekte hemde kamudaki vazifemi sürdürmekte idim o tarihlerde..

12 Temmuzda watsaptan bir yazı ulaştı elime büyüklerim beni kendileri ile çalışma layık görmüştü.

Gelen yazıda ..

18 Temmuzda Ankara’da olmam yeni vazifeme başlamam tebliğ edilmişti yazı ile.

Şaşkınlık sürerken 15 Temmuz ihanet gecesi yaşandı.

Abdest alıp vakit bu vakit deyip evden çıkmaya hazırlanırken 17 yaşındaki kızımın gözlerinden akan yaşların elindeki Kuran Kerim sayfalarını ıslattığını ve dilinden dökülen ‘’ALLAHIM SEN YÜCE KİTABIMIZ KURANI KERİMDEKİ HER HARF SAYISINCA MELEKLERİNİ CUMHURBAŞKANIMIZ RECEP TAYYİP ERDOĞAN’A YARDIMA GÖNDER ‘’ yakarışları arşa dayanıyordu.

Kapıa doğru yöneldiğimde 12 yaşındaki oğlumun Baba nere gidiyorsun?

Bizim bu askerler ne yapıyorlar?

Cevap verir misin?

Sorusunu duyunca boğazım tıkandı.

Allah kimseyi çaresiz bırakmasın hayatımda ilk defa çaresiz kaldım.

O soruya cevap veremedim..

Adı güzel Muhammed Taha’nın buğulu gözlerine son bir defa bakarak.

Arkamı dönüp eşimden helallik aldım.

Besmele çekip dışarı çıktım.

Bazı komşuların araçlarının bagajına bir şeyler sıkıştırdığını, bazılarının atm önünde sıraya girdiğini görünce sadece tebessüm ederek yazıklar olsun diyebildim.

Elhamdülillah imanlı ihlaslı kardeşlerimiz ile uhuda yürü gibi yürüdük.

İkin iki gece..

Vatan düşmeyecekti yemin etmiştik..

Kurbanlık misali bürünmüştük şanlı al bayrağa bayrak düşmeyecekti ..

Düşmedi de hamdolsun..

Ama benim 18 Temmuzda Ankara’da olmam gerekiyordu.

Dolayısı ile Antalya’dan ayrılarak 17 Temmuz gecesi Ankara’da oldum.

Direk Cumhurbaşkanlığı külliyemize geldim.

Burnuma gelen iki koku vardı.

Biri hainlerin attıkları barut kokusu..

Diğeri hainlere göğsünü siper ederek şehadete yürümüş kardeşlerimin kokusu idi.

Kaldırım taşında oturup etrafa daldığımda eyvah dedim.

Ben şehadeti üç günle kaçırdım.

Keşke bende burada Ankara’da olsa idim.

Burada şehit düşen kardeşlerimle beraber şehadete yürüse idim.

Şehadet yine nasip olmadı.

Mahzun oldum.

Günlerce boynu bükük kendimi şehadete yürümüş kardeşlerime karşı mahcup gördüm.

 EVET, BEN ŞEHADETİ ÜÇGÜNLE KAÇIRDIM

Duam odur ki; Rabbim Allah bana da aşığı olduğum o makamı nasip etsin.

  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
    Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Erzurum Olay | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0 532 414 82 11 0 538 776 25 25