• BIST 10891.42
  • Altın 2529.106
  • Dolar 32.8951
  • Euro 35.7068
  • Erzurum 15 °C
  • İstanbul 22 °C
  • Ankara 19 °C

MAVİ İLE BEYAZI KARIŞTIRMAYALIM..

Selman Soğukpınar

Zaman, zaman bu şehri terk edip gidenlerin başka şehirlerde Erzurum’un adını kullanarak kendilerine menfaat ve çıkar sağlamalarından şikâyetçi olduğumu dile getirmişimdir.

Erzurum’un menfaatleri ve çıkarları için yani bu şehre fayda getirecek işler için bir araya gelinmesi organizasyonlar yapılması aslında kötü bir durum değil.

Peki, o zaman neden şikâyetçisin diyecekseniz.

Cevabım hazır.

Ben bu gibi organizelerin şehir adına fayda ve zarar noktasında iyi tahliller yapılması ona göre bir program düzenlenmesi gerektiğini düşünüyorum.

Bu işi hangi dernek, hangi federasyon yapıyorsa şunu açıkça bilmesi gerekir. Bizim ya da benim yapacağım bu program Erzurum’a faydamı getiriyor. Yoksa zarar mı getiriyor.

Bunun iyice irdelenmesi lazım.

Geçmişte bu tahliller yapılmadan organizeler yapılıp, bu şehre hep zarar verildiğinden dolayı bu gibi meselelerden şikâyetçiyim.

Yani Kaş yapayım derken göz çıkarmayalım.

Yoksa elbette bu şehri temsil etmek, bu şehir adına bir şeyler yapabilmek şerefli, onurlu ve gururlu bir vazifedir.

Palandöken gibi bir değere sahip olmak bu değerin kıymetini bilmek şehir menfaati doğrultusunda organizeler yapmak elbette güzeldir.

Neden bunları yazdınız?

Bunları bizlerde biliyoruz diye soracaksanız.

O zaman hemen meselenin özüne geçelim derim.

Geçtiğimiz günlerde Erzurum gazeteciler cemiyetinde düzenlenecek bir toplantı için davet söz konusu olunca bizlerde bu davete icabet ettik.

Katıldığım toplantıda çok değerli gazeteci ağabeylerim ve meslektaşlarımla bir araya gelmek, birlik beraberlik içerisinde bir mesele üzerine fikir telakkisinde bulunmak, o meselede bize düşen görev ne ise onu da ifa edebilmek için orada idik.

Toplantının içeriğine gelince 10–20 Şubat tarihleri arasında Ankara Atatürk Kültür Merkezinde düzenlenecek olan adına Birinci Erzurum tanıtım günleri dedikleri bir organizasyonun basın mensuplarına tanıtımı ve birlikte değerlendirilmesi idi.

Yani kısacası buradaki asıl maksat yapılacak olan bu organizasyonun duyurulması ve içeriği konusunda fikir alışverişinde bulunmak, önerileri değerlendirmek için düzenlenmiş bir program.

Kahvaltı falan derken bu organizasyonu düzenleyecek olan ilgili ve yetkililerce tarafımıza sinevizyon eşliğinde bilgiler aktarılmaya başlandı.

Ardından da fikir alışverişinde bulunuldu.

Peki, sonuç ne oldu?

Bu toplantıdan ortaya ne çıktı?

Burada şahsıma yâda diğer meslektaşlarıma ne görev düştü?

Kim ne yapacak?

Nasıl yapacak?

Açık konuşmak gerekirse ya ben bir şey anlayamadım, ya da anlatanlar iyi anlatamadı.

Bu toplantıdan geriye benim zihnimde birkaç rakamdan başka bir detay kalmadı.

Dersem yalan söylememiş olurum.

Aklımda kalanlara gelince; Ankara Kültür Merkezinde 200’e yakın stant kurulacak ve her birinin bedeli yaklaşık 2000 TL olacak gibi rakamlar.

Örneğin; Ankara Kültür merkezinin girişinde yapılmış bir cifte minareli medreseden içeri gireceksiniz. Siz bir Oltu taşı imalatçısı ya da pazarlamacısı olarak oradan bir stant kiralayacaksınız, malzemelerinizi buradan yetkili kargo elemanlarına teslim edeceksiniz, orada da gidip standınızı kurup ürünlerinizi pazarlayacaksınız.

Vesselam.

Peki, asıl bu organizasyonun paşa babası kim?

Bu iş kimler tarafından organize ediliyor?

Sponsorları kim?

Bunun duyurusunu, reklâmını kim yapıyor?

Hangi TV kanalı bu organizeyi canlı yayınlayacak?

İşte senaryonun bu kısımlarını tam olarak açıkça ifade edeyim ki ya ben anlayamadım ya da açıkça anlatılmadı.

Sadece Flaş TV diye bir kanalın ismini gördüm.

Peki, Flaş TV ile yâda yaptığı yayın ile şehrin ne alakası var. Bunu da açıkçası anlamış değilim.

Bana göre başka bir Soru işareti de bu.

Yani bu şehrin kendi öz evladı olan iki TV kanalı varken, Neden başka bir TV kanalı seçilmiş bunu çözemedim. Sıkıntıları dertleri konuşma yeri Doğu TV ile Kanal 25’in kamerası ya da stüdyosu organizeyi yayınlamaya gelince Flaş TV.

Bir önemli hususta bu organizasyonda Cumhur Seval gibi bir değerin yok sayılması. Bunu da ben şahsen asla kabullenmiyorum.

Diğer taraftan bu işin arkasında Mavi renkli bir ajansın ismini duyduğumu az da olsa hatırlıyorum.

Sakın kimse yanlış anlamasın ben suyu falan bulandırmaya çalışmıyorum.

Sadece ortada var olan birkaç acı gerçeği gözlemledim. Bunu da Erzurumlu ile paylaşmak, dile getirmek en tabi hakkım olsa gerek. Aksi takdir de bu şehir için yapılacak her duvara bir kürek harç koymayı bende çok isterim.

Bu bir kere iyi bilinmelidir.

Bakın bu işle ilgili benim asıl derdim. Birileri kendi kimliklerinin yanına Erzurum adını koyarak bir menfaat, çıkar sağlamaya kalkmasınlar.

Bu hususlarda açıkçası Erzurum deyimiyle pirelenmeye, huylanmaya başladım. Çünkü bu toplantıdan böyle bir izlenim gözledim.

Umarım yanılıyorumdur.

Eğer organizasyon sonrasında haklı çıkan taraf biz olursak herkes bilsin ki bunun hesabı sorulur. Yok, sizler haklı çıkar bu şehre menfaat sağlarsanız o zamanda sizleri tebrik etmesini biliriz.

Ne den böyle bir korku yaşadınız diye soracak olursanız. Haklı olduğumu söyleyebilirim.

Çünkü geçmişte bu gibi organizasyonlar yaparak bu şehrin adını kullanarak ceplerini dolduranlar oldu. Sonucundan da bu memleket ve bu şehrin cefasını çeken insanlar zarar gördü.

Dışarıda Erzurumlu meret, yiğit, cesur, vatansever, sözünün eri, delikanlı, yalanla talanla, riya ile işi olmayan olarak bilinir.

Askerlik yapanlar bilir nerelisin oğlum. Erzurumlu Gel Dadaş sen şöyle bir geç derler. Ya hesap kitabın başında ya da bir yönetim odasın da görevlendirirler. Yani kısacası bize neyi emanet edeceklerini emanete nasıl sahip çıkacağımızı iyi bilirler.

Ama işte son yıllarda şehrin adını kullanarak o kadar hile, hurda ve dalavere işler yapıldı ki var olan değerlerimiz insanların gözünde MİŞ’li, MIŞ’lı duruma geldi.

Korkularım bundan dolayıdır.

Sonuç olarak bu organizeleri yapanların;

Nasıl olacak?

Ne olacak?

Kim faydalanacak?

Kime kar, kime zarar verecek?

Gibi soruları iyi cevaplamaları gerekmektedir.

Mavi rengin yanına beyazı koyup bu şehri temsil etmeye, bu şehir adına bir şeyler yapmaya kalkanların iyi tahliller yapması çok dikkatli olmaları gerekmektedir.

Çünkü mavi ile beyaz yan yana durunca güzel gözükür. Ama karıştırırsanız ortaya farklı bir renk çıkar.

Bir zamanlar Cemal Gürsel Stadyumu Mavi Beyaz diye inlerken, birileri bu dengeyi sağlayamadığı için ortada ne mavi nede beyaz kaldı.

O yüzden bu dengeyi iyi sağlamalı renkleri karıştırmamalısınız.

Unutmayınız ki; Bu şehrin adı ERZURUM.

HER MAVİNİN YANINA BU ŞEHİR BEYAZ OLMAZ…

  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
    Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Erzurum Olay | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0 532 414 82 11 0 538 776 25 25