Son günlerde bizim Erzurum'da sosyal medya üzerinden sınırlı ama duyarlı bir çevrede bir hızlı tren tartışması sürüp gidiyor. Biz Erzurumlular tabi devamında da Karslılar "Godot'yu (Godo'yu) bekler gibi" yıllardır hızlı trenin bir an evvel ilimize gelmesini bekler de dururuz. Hızlı trenin gelmesi Leylek hikâyesine döndü. Derler ya; "Leylek Mart ayının 8'nde gelmez, 9'una da kalmaz" Olsun be! Bir gün sabah kalktığımızda bir bakarız ki leyleğin geldiği gibi hızlı tren de gelmiş olur. Hızlı tren Erzurum ve Doğu illeri için çok hayati bir önemde. Yarınlarda Kars- Iğdır -Nahçivan ve Zengezur Koridoru üzerinden bizi ve ülkemizi Azerbaycan ve Orta Asya'ya bağlar. Oradan Çin ve Hındistan'a uzanacak Tarihi ipek yolu yeniden açılır. Bir vakitler Doğu'dan Batı'ya, Batı'dan Doğu'ya yol alan kervanların durak ve uğrak yeri olan şehrimiz ile Kars ve çevre illeri yeniden ticaretin durak ve uğrak yerleri olurlar.

Hızlı trenin Erzurum'a getirilmesi kadim bir şehrin hakkı. Fakat hak edilen bir hizmetin ve yıllarca verilen siyasi bir desteğin karşılığını alamamanın siyaseten de elbette bir hesabı sorulmalıdır. Verilen siyasi destek yeniden gözden geçirilmeden, demokratik bir tavır ve demokratik bir tepki verilmeden daha çok baharlar bekleriz. Dilimize gecen bir Arap sözünde " El intizâr eşsedü minen nar" denilir. Yani beklemek cehennem ateşinde yanmaktan zordur.

Bizlerin hızlı tren bekleyişimizi ifade eden Erzurum'un Narman İlçesine ait çok hoş bir tabirimiz var. "Bekle ki belki Todan'a yaz gele"