Başlığı okuyunca şimdi nereden çıktı bu soru diyenleriniz olabilir. Bu yeni bir yazının değil, Palandöken ve Erzurum Olay Gazetelerinde Nisan 2012'de yazdığımız köşe yazısının başlığı.

O yazıda, çok önceleri dile getirdiğimiz bu konuya siyasi ekibin olumlu yaklaşımından duyduğumuz memnuniyeti dile getirip şöyle demişiz: "Şehirle ilgili hayallerin ete kemiğe bürünmesi hususunda ‘siyasetin hakkını’ teslim edelim ve siyasi destek sağlanamadığı için daha önce tartışılan nice projenin raf mezarlığında çürüdüğünü hatırlatalım."

Söz konusu yazının devamı şöyle:

"Tekrar birlikte düşünelim; Sağlık Merkezi olma yolundaki Erzurum, önümüzdeki yirmi yılda “sağlık turizmi” patlaması yaşayabilir ve “şifa arayan” toplulukların ulaşımında “raylı sistem” bulunmaz bir imkân olarak karşımıza çıkabilir. ”Kış Turizmi‟nin yaratacağı ek taşıma talebi de göz önünde tutulmalıdır.

İki Devlet Üniversitesine sahip bir şehir için bu sisteme lüks diyebilir miyiz? Hangi açıdan bakarsak bakalım, geleceğin Erzurum’unda raylı sistem “olursa iyi olur” tarzında bir yatırım olarak değil, “olmazsa olmaz” bir projedir.

‘Her şey bitti kaldı fıstıki yeşil’ diyenlere de sözüm var: Çağdaş şehircilik, sadece günün maslahatlarıyla uğraşmak değildir, aynı zamanda “geleceğin kentini” planlamaktır. Raylı sistem geleceğin Erzurum’u için temel bir ihtiyaç haline gelmiştir.

Bu projeyi sadece “muhtemel yolcu kapasitesi” ve “maliyet” açısından da düşünemeyiz.

Bu hizmet, belirtmeye çalıştığımız unsurların yanı sıra “Asrın ipek yolu merkezi” olma iddiasındaki Erzurum için bir “prestij yatırımı” olacaktır.

Büyükşehir Belediyemizin ve ona destek olacak Hükümet’in böyle prestijli bir projeye imza atması bize gurur verir. Şu soğuk memlekette insanımıza sımsıcak, kaliteli, çağdaş bir toplu taşıma imkânı sunanlar, şehrin hizmet tarihine geçeceklerdir. Değerli Milletvekillerimizin bu konudaki yaklaşımlarını kamuoyu merak ediyor. Tabii biz de…"

16 yıl önce dediklerimizi dikkatinize emanet edip gelelim bugüne, bugün söyleyeceklerimize.

Projenin Erzurum'a çok yakışacağını dile getirdiğimiz yazılarımıza önceleri nüfus azlığı gerekçe gösterilip itiraz edildiğinde, aynı nüfusa sahip bazı illerde benzer projelerin hayata geçirlidiğini örnek gösterip demiştik ki "projenin hayata geçirilememesi, nüfus azlığından değil, nüfuz yetersizliğindendir."

Sonraki gelişmeleri biliyorsunuz. Özellikle Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımız Mehmet Sekmen ve dönemin milletvekillerinden Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı'nın projeyi sahiplenip takip ettiklerine ilişkin gayret vd açıklamalarını hatırlıyorum.

Projesinin Ulaştırma Bakanlığı tarafından yapılacağına ilişkin Bakanlar Kurulu kararının, Resmi Gazete'de yayımlanması konu ile ilgili en sonut gelişme oldu. Kararın ardından dönemin Ulaştırma Bakanı da şu açıklamayı yapmıştı: "13 kilometrelik raylı sistemin yapımına bu yıl içerisinde başlayacağız." Başlayacağız denilen yıl 2017 nere, 2025 nere?

Erzurum ile ilgili kararın resmi gazetede yayımlandığı yıl, güzel Trabzon'umuzda benzer bir plan proje var mıydı bilmiyorum. Ama şu anda bu ilimizin raylı sisteme kavuşturulması için hummalı bir gayret var. Açık kaynaklardan edindiğim bilgiye göre, ÇED onayı alınmış, İhale yapılmış, uygulama projesi başlamış. Hat güzergâhları belirlenmiş, 32 km uzunluğunda ve 31 istasyonlu bir sistemin hedeflendiği projeye ilk kazmanın vurulması 2026 hedefleri arasında. Gönülden destekliyorum, çok yakışır dünya kendi olma yolunda büyük adımlar atan bu şehrimize. Mukayeseyi kıskançlıkla değil, örnek alınması gereken "kentsel proje takip ve tahakkuk becerisine" duyduğum samimi hayranlık nedeniyle yapıyorum.

Erzurum'un diğer büyük projelerle birlikte demir ağlarla ilgili iki büyük projesi öteden beri hayallerimi süslüyor.

21. Asrın modern İpekyolu güzergâhının kilit şehri Erzurum'dur, Dadaşlar diyarını ticari kan damarları şeklinde dünyaya bağlayacak stratejik yatırım Hızlı Tren projesi konusunda büyük bir toplumsal talep oluştu. İnşallah gecikmeli de olsa neticeye ulaşır. Hızlı tren projesinin küçük kardeşi gibi gördüğüm diğer mühim raylı projemiz Hafif Raylı Sistem Projesi hakkında yeterli toplumsal talep oluştu mu, emin değilim.

Dönelim yazının başlığına ve soralım: Siyaset raylı sistem projesine nasıl bakıyor? Benim izlenimim olumlu baktığı yönünde. Peki, Sayın Cumhurbaşkanımızın iradesini yansıtan imzası ile resmi gazetede yayımlanan karara rağmen bu gecikmenin sebebi nedir? Cevabı ancak bilenler verebilir!