Erzurum’un bir türlü çözülemeyen sorunu oldu trafik.
Bir keşmekeşlik yaşanıyor.
Hani derler ya;
‘Söyleye söyleye dilimizde tüy bitti’ diye..
Vallahi bizim de öyle..
Yaza yaza tüy bitti dilimizde.
*
Aslında şehrin trafiği tek ana madde olarak masaya yatırılmalı.
Kimse sorumluları,
Kimse bu işin yetkilileri,
Bir araya gelip şehrin trafik sorununu bir gözden geçirmeliler.
Biz gazeteciler yazıyoruz kimse sahip çıkmıyor.
Kendimiz çalıp sanki kendimiz söylüyoruz.
Maalesef öylede oluyor.
Trafikle ilgili bir sorunu yazıyoruz,
Kimse sahip çıkmıyor,
Arıyoruz, soruyoruz,
Herkes sorunu birbirine atıyor.
Karayolları Belediyeye, Belediye Trafik Şübe Müdürlüğüne…
*
Birkaç ay önce konuyu bende yazmıştım.
Geçen gün arkadaşlarda haber yapmıştı.
Şu Bölge Hastanesinin önündeki yaya geçidini.
Komik,
Bir o kadarda anlamsız,
Ve hatta tehlikeli bir yaya geçidi.
Yaya geçidi nerede olur?
Veya nerede olmalı?
Trafik ışıklarından sonra olmalı.
Vatandaş ışıklara bakar,
Kendisi için yanan yeşil ışıkta geçer.
Ama buradaki yaya geçidi tamamen ters.
Bütün kaide ve kurallara uyumsuz.
Nasıl mı?
Gidin kendi gözlerinizle görün.
Önce yaya geçidi, sonra ışıklar.
Sanki birileri burada kaza olsun ‘velev ki o nokta da çok kazada oluyor’ diye yapmış.
Bence bunun adı vurdum duymazlıktır,
Bunu adı bir şehrin sahipsizliğinin ta kendisidir.
*
Bu sadece şehrin trafiğinde bir tek sorun.
Onlarca bu şehir trafik sorunu yaşıyor.
Dördüncü ışığın konulacağı kavşaklar var. Ama kimin umurunda? Kim o kadar zahmete girip bunları tespit edecek?
Kim bu konularda kafa yoracak?
‘Verin yiyeyim, örtün yatayım’ felsefesinden kim çıkacak?
Mesela bir örnek daha,
Pelit Meydanından Menderes Caddesine çıkılacak bir ara yol var.
O yol daracık.
O yola hem gidiş, hem de geliş akışı verilmiş.
Bir da o daracık yolda park müsaadesi de var.
Hadi bakalım iki araç oradan nasıl trafik akışını sağlayacak?
Arkadaş akıl var, izan var.
O yola ya gidiş ya da geliş izni verilsin.
Aklın yolu bir.
Ama kim inceleyecek?
Kim bu tür işleri kendisine mesele yapacak?
*
Ramazan Ayına sayılı günler kaldı.
Erzurum’da bu ayda en çok kavgalar bu tür trafik keşmekeşliğinden kaynaklanıyor.
Bir şehir için çok basit sorunlar bunlar.
Ama şehrin adı Erzurum olunca basitte olsa bir türlü sorun çözülemiyor.
Ben şöyle bir araştırma yaptım.
Erzurum bürokrasisine kötü bir anlayış hakim olmuş;
‘Yap’ demeden kimse parmağını bile kıpırdatmıyor.
*
Ben bu yazıyı özellikle Erzurum’a gelir gelmez Erzurumlunun sevgi ve ilgisini kazanan yeni Vali Ahmet Altıparmak’ın dikkatine sunuyorum.
Şehrin trafik keşmekeşliğini görmesini istiyorum.
Bunu sadece biz gazeteciler değil,
Vatandaşta çok istiyor…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.