• BIST 10276.88
  • Altın 2390.367
  • Dolar 32.335
  • Euro 34.7427
  • Erzurum 7 °C
  • İstanbul 13 °C
  • Ankara 11 °C

KEŞKE

İsmail Arslan

Hayatı kavramak marifettir.Sanattır.
Hayat hiç kimse için kolay değildir. Kolay hayat insan yeteneklerinin ortaya çıkmasına,gelişmesine fırsat vermez.
Tamda burada hayatın kolaylığıda,zorluğuda nasıl nasıl karşılanacak sorusu ortaya çıkar.Hayatın zorluklarını aşılması gereken tümsekler olarak algılamak da var.Her tümsekle karşılandığında acizlik hissedip, ağlayıp,sızlamak da var.İşte mutlu olmak, mutsuz olmak bu noktadan doğuyor.Birinci ilkeyi söyleme zamanı geldi. Içinde bulunduğumuz şartları kabul edin. Benim böyle bir hayatım var.Başınıza gelen olumsuzluklar etrafınıza iyi baktığınızda başkalarının da başına gelen farklı değildir. 
Bir salgın varsa toplumda siz bu salgından çok uzun zaman asude kalamassınız.Hasta olduğunuzda da dünyanın sonu gelmiş gibi davranarak kendinize zarar vermekten uzak durmak gerek.
Anneniz, ve çocuklarınız hastalanıyor.Buna çok üzülüyor ve kendinizi suçluyorsunuz. Yanlış Çocuk hasta olur.Hasta olmadan çocuk büyümez.Hasta olmayan çocuk bağışıklık derecesini yükseltemez.Anne olarak başka annelerden bir eksikliğinizin olmadığına inanmalısınız.
Rızkınız varsa hayat devam eder.Işsiz kaldınız,iş yerinde işinize son verildi.Dünyada ilk değilsiniz,sabırlı olun. Hayatta rızkınız varsa,hayatınız devam edecekse başka İŞ yerleri,size iş verecektir.Hayatı kavrama dereceniz ve olayları karşılama şekliniz sizin olgun insan mı? ,yoksa ham insanmı olduğunuzun göstergesidir.
Kazanmak güzel bir şey, ama hayatta hep kazanılmiyor.Evre,evre hayat yaşanırken imkansızlıklar, olanaklar,güç ve takat,mecal ise girer.Çoğu şeyi bilir insan ama yapamaz. Yapmak için nasıl yapıldığını bilmek yetmez,yapabilecek güç, takat,mecal de gerek.Yetişginlik,olgunluk,orta yaşlılık derken mevsimler gelip geçer ve yine de servet,kazanım,birikim gelmemiş olabilir.Hayatı zorlaştıran kendi şartları yanında kişinin algılama bozukluğu da tuzu,biberi olur.

Heba edilen yıllara esef etse de bu esef bir kazanım sebebi olamaz. Hayatı kavramak için insanın algılama yeteneğinin gelişmiş olması gerekir. Tehlike hep vardır.İnsan o tehlikeyi sezer ve gereken tedbiri alır.
Hayatı kavramak insana kalmış.Hayat bir mucize,insana verilmiş,kıymeti asla anlaşılamamış bir nimet. Onu yaşamak kaçınılmaz da kavramak insana kalmış.Keşke eğitim kurumlarımızda algılama dersleri olsa,hayatı ,hayatın içindeki süreçleri,yaşananları,yaşanması gerekenleri öğretebilen öğretmenlerimiz olsa. Keşke mezun olduklarında hayatı olumlu algılayacak yeteneği kazanmış olsalar.Diploma,mezuniyet bugünkü kadar önemli olmasa ,orada kazanılan yeteneklerin nitelikleri önemli olsa KEŞKE.

  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
    Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Erzurum Olay | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0 532 414 82 11 0 538 776 25 25