Bakan Tekin Erzurum'da
Milli Eğitim Bakanı Tekin: "On binlerce insan, 60 binin üzerinde insanın şehit edildiği bir soykırım sürecini yaşıyoruz"
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "İnsanların birbirlerinin haklarına saygı duyduğu, birbirlerinin hak ve hukukunu koruduğu bir alan inşa etmek durumunda" olduğunu söyledi.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, geçtiğimiz eğitim öğretim yılı başlarken de Çanakkale'den Gazze'ye temasıyla vatan savunması ve bağımsızlık temalı bir eğitim öğretim haftası başlangıcı yaptıklarını belirterek, "Geçen zaman içerisinde İsrail'in uyguladığı zulüm bitmedi. Tam tersine bir soykırım noktasına eriştim. On binlerce insan, altmış bin üzerinde insanın şehit edildiği bir soykırım sürecini yaşıyoruz. Eğitim ile ilgilenen bizlerin, eğitimcilerin aslında asıl üzerinde durması gereken şey bu dünyada barış içerisinde birlikte adaleti, demokrasiyi, insan haklarını egemen kılacak bir yaşam ortamı oluşturmak" dedi.
Türkler gelir ve bizi kurtarır
"İnsanların birbirlerinin haklarına saygı duyduğu, birbirlerinin hak ve hukukunu koruduğu bir alan inşa etmek durumunda" diyen Bakan Tekin, "Biz Türkiye Yüzyılı Maarif modelini hayata geçirirken ana parametre olarak bunu aldık. Biz dedik ki bizim yetiştirdiğimiz çocuklar, biz öyle bir program yapacağız ki bizim çocuklarımız dünyada barışı, insan haklarını, demokrasiyi savunacak, bu değerlerin mücadelesini yapacak bir kuşak yetiştirmeliyiz. Bunun da bütün dünyadaki eğitim, öğretim programlarının örnek olmasını arzu ediyoruz dedik. Katıldığımız toplantılarda müfredat değişikliklerimizle ilgili sunumlar yaparken de odağa bunu yerleştirdik. Birincisi bu, ikincisi biz binlerce yıllık bir devlet gelinliğiyiz. Ve dünyanın neresine giderseniz gidin, hangi ülkesine giderseniz gidin, bir zulümle karşı karşıya kaldıklarında, hak ve hürriyetlerin ihlal edildiği bir ortam gördüklerinde Türkler gelir ve bizi kurtarır. Türkler bizim hakkımızı savunur algısı var. Bunun da ben bir Türk olarak, bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak Gerçekten gurur duyuyorum. Dünyanın her tarafında insanların Türklere, Türkiye Cumhuriyeti devletine bu şekilde barış için, insan hakları için, adalet için, demokrasi için güveniyor olması benim için mutluluk verici bir şey. Dolayısıyla bu iki perspektiften baktığımızda Filistin'de yaşananlarla ilgili Türkiye'de Çocuklarımızın bu sürece sahip çıkacak bir şuurla yetişmesini sağlamak hem evrensel eğitimin ana felsefesi açısından hem de Türk devlet geleneği Türkiye'nin toplumsal yapısı açısından ve Türkiye'nin uluslararası imajı açısından önemli" diye konuştu.
İnsan haklarını, adaleti, demokrasiyi önceleyen bir eğitim anlayışı inşa etmeye hep beraber devam edeceğiz
Milli Eğitim Bakanlığı olarak bugün soykırımın ikinci yıldönümünde okullarda böyle bir etkinliği yapmayı uygun bulduklarını anlatan Bakan Tekin, "Biliyorsunuz son günlerde özellikle sadece ve sadece insani yardım amaçlı dünyanın farklı ülkelerinden, farklı milletlerden, farklı etnik ve dini aidiyetlerden insanların insani yardım götürmek üzere insan hakları aktivisti olarak yaptıkları eylemler İsrail vahşi politikası tarafından engellendi. Bu konuda da sesimizi duyurmak istemiştik. Türkiye'nin genelinde öğretmen arkadaşlarımızdan, okullarımızdan böyle bir gönüllü etkinlik ortamı oluşturulsun istemiştik. Biz de bugün burada Erzurum'da öğretmen arkadaşlarımızla bu etkinlikleri birlikte yaptık. Emeği geçen bütün öğretmen arkadaşlarımıza bu konuda hassasiyetini bizimle paylaşan bütün sivil toplum örgütlerine, siyasilere burada şükranlarımı sunuyorum. Eğitim dediğimiz gibi hep beraber altından kalkabileceğimiz bir yük. İnşallah biz bu paylaşımcı mantıkla dünyanın ortak ve yaşanabilir bir dünya haline gelmesi için insan haklarını, adaleti, demokrasiyi önceleyen bir eğitim anlayışı inşa etmeye hep beraber devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
Bakan Tekin: "Biz büyük bir camiayız"
Erzurum'da ilçe milli eğitim müdürleri ile bir araya gelen Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin ana hedeflerinden birsinin de insanlığın ortak değerlerine sahip çıkan, insanın bizatihi insan olmasından kaynaklanan haklarını koruyan, saygı duyan ve bu konuda mücadele eden bir kuşak yetiştirmek olduğunu dile getirdi.
Bakan Yusuf Tekin, Erzurum Hizmetiçi Eğitim Merkezi Enstitüsü'ndeki toplantıda ilçe milli eğitim müdürleri ile bir araya geldi. Burada konuşan Bakan Tekin, "Tüm okullarda Filistin ve Gazze temalı farkındalık oluşturmak üzere gönüllülük esasına dayanan çalışmalar yapmalarını istediklerini hatırlatarak, "Bugün okullarımızda İsrail'in iki yılı dolan soykırım uygulamasını, vahşetini okullarımıza bir farkındalık oluşturması açısından bir yazı göndererek bu konuda gönüllülük esasında yayılan çalışmalar yapmalarını istemiştik. Burada iki tane gerekçemiz var. Bunlardan bir tanesi, eğitim dediğimiz şeyin ana paradigması; dünyaya barışı, demokrasiyi, insan haklarını egemen kılacak bir kuşak yetiştirmektir. Bu yetiştirmenin yolu da bu türden kural dışı davranışların sergilendiği ortamlarda tepki gösteren ve bu insani değerlere sahip çıkan kuşağın yetişmesi için bu farkındalıkları artırmaktır. Bunlarla aslında tamamen dünyanın her tarafında eğitim-öğretim programlarının içerisine yerleştirilmiş olması gerekir. Eğitim-öğretim süreçlerinin ana hedefinin bu olması gerekiyor. Fakat hızla gelişen dünyamızda maalesef yeni gelişmelere adapte olma uğraşındaki eğitim-öğretim sektörü, asıl ana paradigmasını ihmal eder duruma geldi. Eğer öyle olmasaydı, bugün dünyada soykırımdan, savaşlardan, insan hakları ihlallerinden, zulümlerden bahsetmezdik" dedi.
"Bir gün Türkler gelecek ve bizi kurtaracak"
Geçen eğitim-öğretim yılı uygulamaya koyulan Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nde; insanlığın ortak değerlerine sahip çıkan, insanın bizatihi insan olmasından kaynaklanan haklarını koruyan, saygı duyan ve bu konuda mücadele eden bir kuşak yetiştirmeyi, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin ana hedeflerinden bir tanesi olarak kurguladıklarını anlatan Bakan Tekin, "Dolayısıyla biz bugünkü etkinliğimizi, insanlık adına; insanlık onuruna sahip çıkmak, zulümlere 'dur' demek, barış adına, demokrasi adına çocuklarımızın, okullarımızın bir ses vermesini istemiş olduk. İkincisi de bu evrensel enstrümanların dışında; biz binlerce yıllık devlet geleneğine sahip olan bir milletiz. Ve sahip olduğumuz bütün devlet gelenekleri dünyada hep mazlumun yanında yer aldı. Dünyanın neresinde olursa olsun zulme uğrayan insanlar, 'Bir gün Türkler gelecek ve bizi kurtaracak' ümidiyle yaşadılar. İkinci konu bu. Biz devlet olarak böyle bir geleneğiz. Bizim çocuklarımız, dünyanın neresinde olursa olsun zulme karşı çıkan, mazlumların yanında olan bir devlet geleneğine sahip olduğunu bilmeli ve bu devlet geleneğine sahip çıkmalılar" şeklinde konuştu.
"Bu yolculuğu beraber yürümeliyiz"
Büyük bir aile olduklarını vurgulayan Bakan Tekin, "Gerçekten çok büyük bir aileyiz. Özel okullarla beraber düşündüğümüzde yaklaşık 75 binin üzerinde kurum, 1 milyon 200 binin üzerinde öğretmenle hizmet veriyoruz. Diğer özel öğretim genel müdürümüze bağlı diğer kurumları da düşündüğümüzde, 100 binin üzerinde Türkiye'de kurumla muhatabız. 100 binin üzerinde kurum. 18 milyon öğrenci ve 86 milyona yakın bütün vatandaşlarımızla birebir temas halinde olan devasa bir yapıyız. Dikkat etmemiz gereken en temel şey, bu yapının bir ahenk içerisinde, bir uyum içerisinde, ortak hedeflere yönelik olarak, ortak aynı metodolojiyle mücadele etmesini temin etmektir. Bu bizim için önemli. Eğer bunu yapamazsak, bu uzlaşıyı sağlayamazsak, bu yolculuğu beraber yürüyemezsek; attığımız adımların hiçbir anlamı yok. Attığımız adımların başarılı olmasının yegâne yöntemi budur. Ve 2023 Haziran ayında bakanlık görevine başladığımda bu parametreden hareket ettik ve şöyle bir şey yaptık: Bu birlikteliği, bu aynı yol yürümeyi Bakanlık Merkez Teşkilatı'ndan başlatalım dedik. Pazar günü Mahmut Hoca ile devir teslimi yaptıktan sonra eve gittim, 6 tane soru yazdım. Sonra onları çoğalttım ve pazartesi sabah erken saatlerde gazetecilerle başlangıcını yaptık. Erken yapacağımız birim amirleri toplantısında birim amirlerimize, yani genel müdürlerimize ve o zamanki bakan yardımcılarımıza bu soruları yönelttim, yazılı olarak. Soruların ortak özelliği şuydu: Bakanlık, bakan yardımcıları ve genel müdürler, birim amirleri birbirlerinin ne yaptıklarını o gün başladığımız noktayı, bugün şu an geldiğimiz nokta itibarıyla farklı uygulamalarla devam ettirdik. Hemen ertesinde bütün öğretmen arkadaşlarımızla sohbet etmek için mekanizmalar oluşturmaya başladık" dedi.
"Aynı hedefe yönelmiş, aynı azim ve kararlıktayız"
"Öğretmenler Odası Etkinlikleri" oluşturduklarını hatırlatan Bakan Tekin, sözlerine şöyle devam etti:
"Bazen planlanmış, davetli öğretmenler odası programları yaptık; bazen il ziyaretlerimizde ziyaret ettiğimiz okulları önceden il millî eğitim müdürlerimiz, valilerimiz organize ettiler. Oradaki gittiğimiz okuldaki öğretmen arkadaşlarımızla sohbet ettik. Çoğunlukla da habersiz ziyaret ederek okullarımızda öğretmen arkadaşlarımızla samimi ve içten sohbetler yaptık. İl müdürlerimizle yaptığımız toplantıları rutinleştirdik. Her ay yaptığımız her işi il müdürü arkadaşlarımızla konuştuk. Zümre öğretmenlerle ilgili bir karar aldık ve bunu önemsediğimizi gönderdiğimiz şekilde yaparak ifade ettik. Türkiye Zümreleri oluşturduk. Bakanlığın elektronik ortamda iletişim kanallarını aktif bir şekilde kullanmaya başladık. Yapmak istediğimiz şey şuydu: Biz, bakanlık olarak biraz önce söylediğim büyüklük olarak hem sayısal büyüklük olarak birlikte hareket eden, aynı şeyi yapmak isteyen ve aynı hedefe yönelmiş, aynı azim ve kararlılıkla çalışan insanların bir araya geldiği bir aile ortamı oluşturmak istedik. Bunu yapmak için kurumsal toplantı anlamında attığımız adımlardan bir tanesi de sizin şu anda bulunduğunuz toplantı ortamı. Bu ilçe müdürlerimizi de 922 ilçenin tamamının ilçe müdürlerini kısımlar hâlinde 200-300 kişilik gruplar şeklinde toplantılarımıza davet ettik. Geçtiğimiz hafta ilk grubu, 200 civarında ilçe müdür arkadaşımızla beraber Gaziantep'te yaptık. Bugün 300'ün üzerinde ilçe müdürümüzle beraber buradayız. Ve önümüzdeki bu ay içerisinde bütün ilçe müdürleri toplantılarımızı tamamlamış olacağız. Burada bulunduğumuz süre içerisinde, biraz önce çerçevesini çizdiğim mantık dâhilinde; bakanlığımızın neyi, niçin yaptığını, hangi yöntemleri izlediğini ve sizlerden beklentilerimizin ne olduğunu ilgili arkadaşlarımız, bakan yardımcılarımız ve genel müdürlerimiz sizlerle paylaşacak."
Milli Eğitim Bakanı Tekin, çocukların ip çekme yarışına katıldı, onlarla yakan top oynadı
Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in himayelerinde, Millî Eğitim Bakanlığı ile Eyüp Sabri Tuncer Kozmetik Sanayi A.Ş. arasında "Sağlıkla Gülümse Erzurum" iş birliği protokolü imzalandı.
Protokol, Millî Eğitim Bakanlığı adına Destek Hizmetleri Genel Müdürü Ömür Fatih Karakullukçu ve Eyüp Sabri Tuncer adına Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Engin Tuncer tarafından imzalandı. Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in ve beraberindeki heyet protokol imza töreni için Yakutiye İlçesi Murat Ellik İlköğretim Okulu'na geldi. Burada okul bahçesinde beden eğitimi dersindeki çocuklarla ilgilenen Bakan Tekin, onlarla yakan top oynadı, ip çekme yarışına katıldı. Daha sonra sınıfları gezdi ve öğretmenlerle buluştu. Protokolün Erzurum'da temel eğitim çağındaki bütün çocukları kapsayacağını ifade eden Tekin, yıl içinde okullara bu malzemelerin dağıtılacağını bildirdi. Tekin, ardından Yakutiye ilçesindeki Şükrüpaşa Ortaokulu'na bir ziyaret gerçekleştirdi. Türkiye'deki tüm okullarda bugün başlatılan "Filistin Farkındalık Etkinlikleri" kapsamında program yapan öğrenciler, Bakan Tekin'i okul girişinde "Filistin'e özgürlük" yazılı balonlarla karşıladı. Öğrencilerin ailelerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ve kendisinin selamını iletmelerini isteyen Tekin, öğrenci ve öğretmenlerle yakından ilgilenerek taleplerini dinledi. Bakan Tekin, yeni eğitim müfredatıyla ilgili bilgiler verdikten sonra öğretmenler odasında öğretmenlerle toplantı yaptı.
20 bin adet diş fırçası ve diş macunu seti dağıtılacak
İş birliği kapsamında, Erzurum ilinde öğrenim gören 3. sınıf seviyesindeki öğrencilere, 20 bin adet diş fırçası ve diş macunu seti ücretsiz olarak ulaştırılacak. Projeyle okul çağındaki çocuklarda ağız ve diş sağlığı farkındalığının artırılması, doğru ağız bakım alışkanlıklarının kazandırılması ve sağlıklı yaşam davranışlarının desteklenmesi amaçlanıyor. "Sağlıkla Gülümse Erzurum" projesi, Millî Eğitim Bakanlığı ile özel sektör arasında yürütülen toplumsal sorumluluk temelli iş birliklerine örnek teşkil edecek nitelikte bir uygulama olarak hayata geçirilecek. Protokol, 07 Ekim 2025 tarihinde Erzurum'da, Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in himayelerinde imzalanarak yürürlüğe girdi.
"Protokolümüzün iki önemli boyutu var"
Bakan Yusuf Tekin, imza protokolünün hayırlara vesile olmasını dileyerek şunları kaydetti:
"Protokolümüzün iki önemli boyutu var. Birincisi özellikle Erzurum ve yöresinde diş sağlığıyla ilgili hususlarda buradan başlayarak Türkiye çapında dikkati çekmek. Sadece diş ile ilgili değil, genel anlamda sağlıkla ilgili, zamanında önleyici tedbirleri aldığımızda hem vücudumuz sağlıklı olacak hem de ülkemizin sağlık harcamaları daha rasyonel temele gelmiş olacak. Diş ve diş sağlığıyla ilgili böyle farkındalık oluşturmak açısından bu protokol önemli. Protokolün ikinci önemi ise özelikle bu sektörde yani diş fırçası, diş macunu ve temizlik sektöründe maalesef boykot diye tanımladığımız ürün sayısı çok fazla. Böyle bir ortamda yerli ve millî olan Eyüp Sabri Tuncer markası, insan hakları ve dünya haklarına yönelik boykot uygulamak isteyenler için böyle bir alan oluşturdu."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.