Vahdet Nafiz Aksu

Vahdet Nafiz Aksu

ESKİ PAYLAŞIMLARDAN İLHAMLA YENİ ÖNERİLER

Sosyal medya mecralarımız, dijital geçmişimizi unutmamıza fırsat tanımıyor. Yıllar önceki paylaşımlarımızı, bir hafıza tazeleme müfettişi gibi getirip önümüze dikiyor. Bir dostuma bundan bahsederken 'nisyan ile malul hafıza-i beşere inat, bellek-i dijital ne unutuyor, ne unuttuyor.' diye takıldım, gülüştük!

Geçen gün bu hamarat dijital yoldaşın 'bak dokuz yıl önce neler söylemişsin' der gibi gözüme batırdığı 9 Ekim 2016 tarihli "EVET, ERZURUM BU FIRSATI KAÇIRMAMALI!' köşe yazımı sosyal medya mecralarında paylaştım, size de aktarayım da müşterek bir zihin tazelemesi yapmış olalım:

" Erzurum’un kalkınmasının ilk adımının, ekonomisini katma değeri yüksek faaliyetlere yönlendirmesine bağlı olduğunu daha önceki yazılarımda vurgulamıştım.

Bu bağlamda, 'Ekonomigenetik' kavramına dikkat çekerek demiştim ki; şehir olarak özellikle yem bitkileri ağırlıklı tarım ile ileri teknolojiye dayalı hayvancılık politikalarına odaklanmalıyız. Küçük ama verimli çalışan tarımsal işletmelerin desteklenmesi ve üretim kapasitelerinin artırılması, öncelikli hedefimiz olmalıdır.

Bu hedefe ulaşmanın ilk adımı da Erzurum Tarıma Dayalı İhtisas OSB’ nin bir an önce kurulmasıdır.

Bu tür öncelikli yatırımlar, son teşvik paketinde yer aldı mı bilmiyorum.

Ancak almadıysa bile, mevcut olanların bir yandan, eksik kalanların da eş zamanlı olarak diğer yandan takibi gerekmez mi?

Elbette ayrıntılar bizi aşar.

Ama bu işlerin peşinde koşacak bir ekonomi bürokrasimiz, DAP’ımız, kalkınma ajansımız, teknokentimiz, üniversitelerimiz var.

Peki, onlar ne güne duruyor?"

***

9 Ekim 2012 tarihinde Yenigün Gazetesinde bir söyleşimiz yayımlanmış. Biz de bundan kısa bir bölümü on üç yıl önce 12 Ekim'de sosyal medya mecralarına taşımışız: Kayserili iki iş insanı tarafından 100 milyon dolarlık Genom ve Kök Hücre Araştırma Merkezi kurulmuştur. Bir başka iş insanının bağışıyla da Nanoteknoloji Merkezi hizmete açılmıştır. Diğer bazı şehirlerde de benzer örneklere rastlamak mümkündür.

Biz inanıyoruz ki; Erzurumlu iş insanları da, iyi bir organizasyonla Atatürk Üniversitesi ve Erzurum Teknik Üniversitesi bünyesinde kurulacak yüksek nitelikli bilim merkezleri ve laboratuvarlara ciddi katkılar sağlayacak mali güce sahiptir.

***

9 Kasım 2014 Tarihli köşe yazımızın özetini kamuoyuna ulaştıran paylaşımla mevzuyu bitirelim: GÖZ KAMAŞTIRICI BİR YATIRIM CENNETİ: ERZURUM!

Şuna samimiyetle inanıyorum: Erzurum, coğrafi ve stratejik konumuyla gerçekten göz kamaştırıcı bir yatırım cenneti.

Altyapı ve ulaşım imkânları yeterli, gelecek vaat eden büyük projeler de mevcut.

Bakın, şehrin önünde uluslararası ulaşıma elverişli bir havalimanı var. Arkasında ise, Ovit Tüneli’nin açılmasıyla daha da yakınlaşacak olan bir liman bulunuyor. Takip edilip hayata geçirilirse, hızlı trenin geçtiği bir güzergâh olacağız. (maalesef çok gecikti) Bu da, 21. yüzyılın İpek Yolu üzerinde iddialı bir şehir olacağımız anlamına geliyor.

(Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu tarafından, Kafkasya ve Orta Doğu’ya lojistik köprü olacağı açıklanan İyidere Lojistik Limanı, hizmete girdiğinde Erzurum, küresel ulaşım ağının önemli merkezlerinden biri haline gelecek.

Bu gelişme, anlamsız şekilde geciktirilen Erzurum Hızlı Tren Projesi’ni artık bir beka meselesi haline getirecek. Bu vesileyle bir kez daha hatırlatmış olalım.)

Avrasya'nın, Irak ve Ermenistan’ın ticaret kavşağında yer alan Erzurum’un, geleceğin bölgesel ticaret odağı olması işten bile değil.

Yeter ki hayallerimizi hedeflere çevirelim, çok çalışalım; az konuşup çok iş üretelim.

***

Bu eski paylaşımları, 'dün dünde kaldı cancağızım, bugün yeni şöyler söyleyelim.' fevkalade haklı uyarısını dikkate alıp, arşivde mahpus bırakabilirdim. Lakin içimden bir ses şöyle uyardı beni: “Tamam, dün dünde kalsın, lakin şehri şahlandıracak gerçekçi hayalleri, umutları, hedefleri dünde bırakmayalım, pamukkara sarıp bugüne taşıyalım ki, gelecek yolculuğumuza yakıt olsunlar.” Hem okuyunca bugün de aynı şeyleri düşündüğümü fark ettim. Hâlâ hemşehri iş insanlarının bağışlarıyla labaratuarlar açarak, araştırma projelerine destek çıkarak, özellikle yurt dışında doktora yapan genç bilim elçilerimize bir şekilde yardım ederek iki üniversitemizin bilimsel vizyonuna ciddi katkı sağlayabileceğine inanıyorum.

Hatta, sadece şehrimize değil, bölgemize yüksek düzeyde hizmet veren Araştırma Hastanelerimizin donatımsal desteğe ihtiacı var. Kamu kaynakları ve üniversitemizin bütçesinin bu işlere kâfi gelmeyeceği kanaatindeyim. Hemşehri iş insanlarımız, ellerini ceplerine atsalar, araştırma hastanesinin acil servisini yeniden tanzim ve inşasını üstlenseler, hasta odalarını donatsalar fena mı olur?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Vahdet Nafiz Aksu Arşivi

KİMSESİZ KIZ ÇOCUĞU

06 Şubat 2025 Perşembe 18:55

PABUCU DAMA ATILASI SAHTEKÂRLAR

12 Ocak 2025 Pazar 17:44

ERZURUM ODAK ŞEHİR!

15 Aralık 2024 Pazar 15:33

YIPRANMAMIŞ İNSANLIK

01 Aralık 2024 Pazar 16:35