Evet, Ak Parti kurulduğu günden bu yana ilk defa bir seçim tarihini erkene alıyor.
Aslına bakarsanız yapılan bu çalışma ülkenin doğusu için çok önemli.
Çünkü doğudaki hava şartları seçim çalışmalarına büyük bir engel oluşturuyor.
Erzurum'un zemheri soğuğunda seçim çalışması yapmak adeta zulümdür.
Dolayısıyla seçim tarihinin sonbahara alınması bana göre hem seçime iştiraki artıracak hem de
İnsanlar kışın ortasında çektiği çileden kurtulmuş olacaktır.
Diğer bir taraftan 2013 Eylül ya da Ekim ayında yapılması muhtemel yerel seçimlerin şimdiden
bazı belediye başkanlarında telaşa yol açtığını gözlemliyorum.
Ancak bana göre hiç telaşa da gerek yoktur.
Çünkü bu ülkede son on yılda Ak Parti iktidarının yerel yönetimler konusunda yapmış olduğu
Reformları iyi değerlendiren belediye başkanları kendilerinden emin olup bu saatten sonrasını;
Hakkın takdirine ve
Halkın teveccühüne bırakmalıdırlar.
Kaldı ki daha seçime bir yıl var.
Yıllarca belediyede görev yapmış birisi olarak bu son yıl telaşını iyi bilirim.
Ben her zaman söylemişimdir.
Belediyeciliğin ya da belediye başkanlığının okulu yoktur.
Ya siyasetten ya da bürokrasiden gelen insanlar ancak ilk 3 yıl geçtikten sonra belediyenin ne
olduğunu anlayabiliyorlar.
Ardından son seçim yılı bir telaş içinde geçiyor.
O yüzden bir belediye başkanına bir dönem yetmiyor.
Tabi iki üç dönem başarılı bir şekilde başkanlık yapmak da her babayiğidin harcı değildir.
O yüzden işin ehli olmak başkadır.
Kaldı ki 2010 yılının 25 Ağustosuna kadar bu ülkede özelliklede Erzurum da belediye başkanlığı
demek aybaşında maaş alacak işçinin maaşını nasıl öderim, yağan karı kaldırmak için
hangi Petrol istasyon sahibine bir arsa satarak benzin, mazot alabilirim gibi sorunları düşünmekle geçerdi.
Hangi belediye başkanı Erzurum da kentsel dönüşüm adı altında kamulaştırmaya girecek veya
bir yolun trafiğini rahatlatmak için paralel bir yol açabilecekti.
Ne asfalt,
Ne yol,
Ne otopark,
Ne yeşil alan,
Ne park yapmaya yetecek para vardı.
Bunların hepsi hayalidi.
Kısacası zordu 2012’den önceki belediye başkanlığı yapanların işi.
Başkanların tek yaptığı ayın 1'inden sonra İller Bankası payı az kesilsin diye bakanlık kapılarında beklemekten hizmet etmeye ne vakitleri nede paraları vardı.
Cumhuriyet tarihi boyunca görülmemiş reformlar yaparak yerel yönetimleri bu kadar güçlü
kılan Sayın Başbakana ve Ak parti iktidarına ne kadar teşekkür etsek azdır.
İnanın bu yapılan reformları değerlendirerek başardı çalışmalar yapan başkanların hiç telaşa düşmemeleri gerekir.
Gelen parayı hizmete dönüştürenler kendilerinden emin olmalıdırlar. Yok, eğer bu kadar imkânı bu kadar parayı savurup savuranlarda bir daha başkan olamayacaklarını bilmeli ve onlarda telaşa düşmemelidirler.
Çünkü görünen köy kılavuz istemez.
Halka hizmeti hakka hizmet bilip bu aziz millete hizmeti etmekle günlerini geçirdiyseler ne mutlu
onlara.
Diğerlerine de o oturdukları koltuklarda hoş gelmiş olabilir ama yapacak bir şey yok o çok sevdikleri koltukların altlarından alınacağı gün yakındır.
Sonuç olarak daha seçime bir yıl varken belediye başkanlarının telaşa düşmeleri o şehre ve
şehirliye zarar verir.
Gerek Ak parti gerekse Milliyetçi Hareket Partisinin bu seçimlerde daha ince eleyip sık
dokuyacaklarını sanıyorum.
Çünkü bu kadar güçlü yerel yönetimlere daha güçlü başkan adayları lazımdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.