Cumhuriyet ve kadınlarımızın kazanımları

Bugün Cumhuriyet Bayramı. Erkeklerden daha çok kadınlarımzın bayramı. Çünkü kadın ancak cumhuriyetle erkek karşısında eşit özgür vatandaş oldu. Evlilikte ve boşanmada hak ve söz sahibi oldu. Birden fazla kadınla çok evlilik son buldu. mirasta, mal mülkte, mülkiyette, velayette ve mahkemelerde tanıklıkta erkekle eşitlik kazandı. 1930 yılında kadınlara belediye seçimlerine katılma hakkı, 1933 yılında muhtar seçme ve seçilme hakkı, 1934 yılında da milletvekili seçme ve seçilme hakkı tanındı. 1935 yılında ise ilk kez 18 kadın milletvekili seçilerek mecliste yer aldı. Bu vekillerden biri cumhuriyetin ilk kadın köy muhtarı Satı Kadın oldu. Erkekler geçerken yüzünü kapatarak yere çömelen kadınımıza reva görülen bu alçatıcı davranış karşısında Atatürk “Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye lâyıksın" derken kadının layık oldu yerde olmasına işaret etti.

Erkeğe karşı avrat, zayıf, aklı dini kıt, biçare anlamında eski etek -esketek gibi ifadelerle küçük görülen hor görüllen kadınlarımızın bu alçaltıcı ve bu onur kırıcı olumsuz sıfatlardan arınması ancak cumhuriyetle sağlanmıştır. Peygamberimizin "Cennet annelerin ayakları altındadır" hadisi tüm islâm dünyasında ancak Mustafa Kemal Atatürk'le kuvveden fiile çıkmış ve güzel hadis uygulanma imkânı kazanmıştır. Kadınlarımız cumhuriyetle özel ve kamusal hayatımızın her alanında yer almış ve bugün kadınlarımızın iş hayatındaki istihdam oranı %55'lerde. Kadın öğretmenlerimizin oranı ise %60. Üniversite sınavlarında kızlarımızın başarı oranı erkeklerin çok çok önünde. Tüm bunlar cumhuriyetimizin kadınlarimıza kazanımları.

Özetle cumhuriyet erkeklerden çok; asırlarca ihmal edilen cefakâr ve fedekâr Anadolu kadının zaferidir. Milli şairimiz Mehmet Emin Yurdakul Anadolu şiirinde Cumhuriyet öncesi çilekeş Anadolu kadınını şu dizelerle anlatır. "Lâkin bizler bu hakları unuttuk/ Kadınlığı hayvanlıkla bir tuttuk/ Ninen gibi sana dahi hor baktık/Seni dahi garip yoksul bıraktık /Kınler için karalar bağlayan/Zevkler için zelil ve sefil ağlayan/Acı gören, cefa çeken, ezilen/ Irzından başka her şeyini veren sen" Bir diğer büyük şairinmiz ise "Elbette sefil olursa kadın; alçalır beşer" ifadesi karşısında Anadolu kadını cumhuriyetle eşit yurttaş olarak ayağa kalkabilmış, temel hak ve òzgürlüklere kavuşmuş ve böylece bugünlere gelebilmiştir. Tüm bu nedenledir ki kadınlarımız erkeklerden daha çok cumhuriyeti ve Atatürk'ü sahiplenmeli ve her hal ve sart altında tüm kem gözlere inat Mustafa Kemal Atatürk'e karşı sevgi ve bağlılıkta ve saygıda asla ihmal ve kusur göstermemeliler. Cumhuriyetimiz için kimsesizlerin kimsesidir denir. Kazanımlar bakımından daha çok kadınların kimsesidir"

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fevzi Budak Arşivi

Hüseyin Efendi'ye ait bir musammat gazel

15 Şubat 2025 Cumartesi 18:46

PTT'den hatıra pulu...

25 Ocak 2025 Cumartesi 13:52

Şeb-i Yeldâ geleneği.

21 Aralık 2024 Cumartesi 22:05

Cebbar Oğlu Mehemmed...

22 Kasım 2024 Cuma 11:01

Ziya Gökalp'ı anarken...

27 Ekim 2024 Pazar 11:21