Vahdet Nafiz Aksu

Vahdet Nafiz Aksu

Fâsık'ı Mahrumluk'tan Fâsık'ı Mümkünlük'e: İmtihanı Kaybedenler

Kadim Türkçemizde "Fâsık-ı mahrumluk" diye bir tabir var. Günah işlemeye hazır, ama buna fırsatı olmayan demek...

Emekli oluncaya kadar imzası ve mührü ile çıkar avcılarını mutlu edebilecek makam mevki elde edemeyen bir kamu görevlisini "çok dürüst insandı" diye iltifatlara boğabiliriz. Siyasetin güçlü silahlarıyla donanmayan sade bir vatandaş da, ömür boyu yolsuzluk ve namussuzluktan beri kalabilir. Seksenlik bir ihtiyarın elinden, belinden herkes emin olabilir; zira felek onu günahsızlık zırhı ile kuşatmış durumdadır.

Tüm imkânlar elindeyken harama uçkur çözmeyen, rüşvet tuzağına düşmeyen, bir imza ile cebine akacak dünya malına tamah etmeyen demir pençeli şahsiyet pehlivanlarının sayısı hiç de az değildir; devletin ve toplumun hâlâ dimdik ayakta oluşunu bu şahsiyet abidelerine borçluyuz.

Amma velakin siyaset ve kamu yönetiminin zorlu basamaklarını süratle tırmanıp zirvede pozisyon kapan nice fani, daha dürüstlük sınavının ilk aşamalarında sınıfta kalıveriyorlar. Bahtları erken açılan bu zavallılar, "Fâsık-ı mahrumluk" tabii kısıtlarından nefislerini azat edince, ar-namus şişesini çarçabuk taşa çalıyorlar.

Dünyanın parıltılı kısacık saltanatı için ahiretlerini yakan böylelerine biz de rastladık hayat yolunda; edindikleri kirli servetlerin iğrenç kokularına sizin burunlarınız da maruz kalmıştır.

Özellikle büyük bütçelere sahip belediyeleri emanet ettiğimiz yöneticilerin akçalı işlerdeki mide bulandıran tamahkârlıkları sadece ahlaki çürümüşlüğümüze işaret etmiyor; aynı zamanda kamu yönetimindeki denetim ve hesaba çekme zaafiyetimizi gözler önüne seriyor.

Siyasetin finansmanındaki kokuşmuşluğun, devletin zirvelerini çürütme potansiyeli taşıyan bir beka meselesine yol açabilecek raddeye ulaştığını dehşetle müşahade ediyoruz.

Az önce “butlan” haberleriyle dolu sayfaları gezinirken bunları düşündüm. “Fâsık-ı mahrumluk” durumları, “Fâsık-ı mümkünlük” mertebesine erişen birçok yüksek etiketli şahsın insanlık, hukuk, erdem, namus ve dürüstlük imtihanını kaybetmesi karşısında derin kederlere gark oldum. Onlar adına utandım, millet adına endişelendim. İşin hukuki tarafı elbette mühim ama benim radarımda değil.

Benim şahsi hükmüm, tarihinki kadar ağır ve kesindir çünkü: Yolsuzluk necasetinin “Y”si bile bulaşmışsa birine, o değil ki partilim, kardeşim bile olsa tüm iş ve işlemleri benim için BUTLAN ile maluldür, kendisi de yok hükmündedir!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Vahdet Nafiz Aksu Arşivi

KİMSESİZ KIZ ÇOCUĞU

06 Şubat 2025 Perşembe 18:55

PABUCU DAMA ATILASI SAHTEKÂRLAR

12 Ocak 2025 Pazar 17:44

ERZURUM ODAK ŞEHİR!

15 Aralık 2024 Pazar 15:33

YIPRANMAMIŞ İNSANLIK

01 Aralık 2024 Pazar 16:35