GÜZEL BİR İMZA GÜNÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Gazeteci yazar Kadir Sabuncuoğlu’nun üçüncü kitabı 'Kalbimdeki Manşet: Hasangala'nın neşredildiğini işitince, fevkalade mutlu hissettim kendimi. Bunun iki nedeni var; birincisi, Pasinler sevdiğim ilçelerin başında gelir. Dostlarımla fırsat buldukça çermiğinde yıkanır, dönerini tadar, çayından yudumlarım. İkincisi, kitabın yazarı Sabuncuoğlu çok değer verdiğim bir meslek duayeni.
Kitap için Erzurum İktisadi Sosyal Araştırma ve Yardımlaşma Vakfı (ESAV)da imza günü düzenlendiğini haber alınca, kıymetli dostlarım Tayib ve Taha Müftüoğlu kardeşler ile buluşup vakfın yolunu tuttuk.
ESAV, diğer birçok hemşehri derneği gibi zaman zaman güzel etkinliklere imza atan, gurbetteki dadaşların tanışıp, buluşup sohbet ettikleri kıymetli bir sivil toplum örgütü. Vakfın Başkanı Veysel Karani Aksungur dostumuz, kamuda önemli görevler üstlenmiş tecrübeli bir bürokrat ve gurbetin, içindeki Erzurum sevdasını daha da büyütüp hep diri tuttuğu değerli bir insan. Yıllar sonra vakfa ayak bastığımızda kendimizi Erzurum'un insanı kucaklayan samimi dostluk atmosferinde hissettik. Epey zamandır görüşmediğimiz dostlarımızla hasret giderdik.
Eseriyle ilgili konuşma yapan Kadir Abi'yi dinlerken zihnimin ekranında yıllar öncesinin görüntüleri canlanıverdi. O, mesleğin ana omurgasını teşkil eden muhabirlikte son derece başarılı olmuş, haberin mutfağında pişmiş bir basın emekçisi olarak, kısa sürede Hürriyet Gazetesinin Doğu Anadolu Bürosunun başına geçmişti. Geniş hinterlanda hitap eden güçlü bir büronun şefi olarak yıllarca hem haber üretti, hem büroyu liyakatle yönetti, hem de birçok genç gazetecinin yetişmesine vesile oldu.
Yeri geldikçe gururla ifade ediyorum. Erzurum, daha üniversitemizde iletişim fakültesi açılmadan önce de yerel gazeteleriyle, güçlü bürolarıyla önemli bir basın okulu ve hatta ekolüydü. Bu vasfını güçlü kalemleriyle hâlâ muhafaza ediyor, çok şükür.
Emekli oldum diye ununu eleyip eleğini asmayan, kalem kılıcını kınına sokmayan Kadir Abimizin, ikinci delikanlılık sürecini güzel eserlerle bereketli bir enetelektüel üretime çevirmesini örnek bir davranış olarak değerlendiriyor ve alkışlıyorum.
Şehirlerin kalkınma göğünde uçabilmesi, iki kanadın uyumlu çırpmasıyla mümkün. Bunlardan biri, maddi kalkınma, diğeri de manevi ve kültürel şahlanma kanatlarıdır.
Yazarı çizeri suskun şehirler, sesi kısık şarkıcılara benzer. Dudakların oynadığını görürsünüz, söyleneni işitmezsiniz. O nedenle şehir sesini duyurmak istiyorsa, yazarının, gazetecisinin sesine ses vermelidir. Zira, suskun bir şehrin çığlığı olmak imkânsıza yakın, zor bir iştir. Öte yandan, kalem nimetiyle şereflenen yazar ve gazeteciler halkın gür sesi olmak gibi bir ayrıcalık ve onura sahiptirler. Başımızın üstünde yerleri var.
Alçağa, haine, yolsuza, hırsıza sütun açanları, mikrofon, kamera tahsis edenleri biz zaten meslekten saymadığımız için onlar dikkat nazarımızın dışındadırlar.
Her şeyin başladığı şehir Erzurum, vatanın muhkem kalasıdır. Hasangala da Erzurum'un galasıdır. Bu güzel belde, kendisi için yazılan her güzel esere layıktır. Diğer ilçeleremizin müneverleri, eli kalem tutanları da benzer şekilde eserler vererek doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklara kelam ve kalem borçlarını ödemelidirler. İlçelerimiz, güzel Erzurum okyanusuna akan gür ırmaklar gibidir. Onlardan gelen sular ne kadar berrak ve gür olursa, okyanusumuz o kadar büyük, dalgaları güçlü olur. Köy, ilçe ve şehir sevgisi vatan sevgisinin besmelesidir. Kökümüzün ilk gıdayı emdiği topraklarımıza lütfen bigâne kalmayalım.
Sevgili şefimiz, meslek duayenimiz Kadir Sabuncuğlu'nu bu güzel eseri için canıgönülden tebrik ediyorum. Ondan ve kalem erbabı diğer dostlarımdan yeni eserlere imza atarak Erzurum kitaplığını zenginleştirmelerini temenni ediyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.