Abdurrahman Zeynal

Abdurrahman Zeynal

ANASI VE BABASI SAĞ YETİMLER

Her canlı bir önceki canlının devamıdır. Biyoloji bu konuyu anlatıp durur. İnsanda bir canlıdır. İnsanda bir ana ve babanın ürünüdür. Ürün kıymetlidir. Değerlidir. Çünkü çocuk neslin devamını sağlayacak güzel bir sondur.

Anne ve baba çocuğu kucağına alıp sevdiklerinde mutlulukları tavan yapar. Ancak bazen istenmeyen üzücü olaylarda gelişebilir. Anne veya baba veya her ikisi de ölebilir. İşte bu durumda çocuk yetim kalır.

Yetimlik zordur. Çocuk şefkat, merhamet, sevgi ve başını yaslayacağı bir göğüs, bir yürek ister. Yetim çocuk için en büyük sıkıntı budur. Birilerinin, dedenin, ninenin veya çocuk yuvasının korumasına muhtaç olmak.

Birde yaşlılıkta yetim kalmak vardır. Bu yetimlik çocuğa da benzemez. İnsan 90 yaşına vardığında eşini kaybetmiş, akranları, arkadaşları, sevdikleri ölmüştür. Artık bu dünyada derdini dinleyecek, hatıralarını anlatacak bir kimse kalmamıştır. Yaşlı bir amca bir gün “hoca asıl yetimlik yaşlılıkta oluyor” dediğinde anlayamamıştım. Yaş ilerledikçe bu sözün kıymetini anladım heyhat….

Günümüzde yeni bir yetimlik ortaya çıktı. Bu analı babalı yetimlik. Allah Allah bu da nereden çıktı demeyin. Çevrenize bir bakın. Çocuk dünyaya gözlerini açtığında dede, nene, anne, baba değil telefonlar etkiliyor.

Çocuk yemek yerken eline telefon tutuşturuluyor… Anne iş yaparken çocuk ağlamasın diye telefona baktırılıyor. Yaş ilerledikçe çocuk şefkat, sevgi, merhamet, acımak gibi duyguları öğrenmeden robotların kontrolüne geçiyor.

Dede, nine, anne, baba ve kardeş sevgisi yerini internet dünyasının karanlık dehlizlerine bırakıyor. Böylece çocuk anadan babadan yetim kalıyor. Anne, baba, dede, nine sevgisi kayboluyor ve çocuk ruhsuz dünyanın girdabında artık yetim büyüyor.

Okula başladığında o eski öğretmenlerin sevgi, şefkat ve destek olma duygularından ziyade sözde ana ve babanın telkinleriyle sanal dünyanın girdabına düşmüş çocuk olarak büyüyor.

Artık çocuk bu dünyada ana, baba, sevgisinden mahrum, örf ve adetlerden uzak makinaların esri olarak büyüyor. İşte bu çocuğa anası babası varken yetim kalmış diyoruz.

Böyle bir çocuk için ana ve baba; sevgi, şefkat, merhamet kaynağı değil sadece ihtiyaçlarını sağlayan para makinesi, mutfakta yemek pişiren aşçı, öğretmende dadı görevi yapan insan olarak algılanıyor.

Değişik nedenlerle boşanmış çiftlerin çocukları ortalarda kalmış durumda. Anne problemli, baba problemli sonuçta ruhsal kırılmalar çocuğa etki etmeyecekmi? Elbette edecek. Bu çocuklarda yetim değilmi?

Tüm bu nedenlerden dolayı “günümüz çocuklarına anadan ve babadan ruhen ayrı kalmış öksüzler demek sanırım doğru olacaktır”.

Yetişen bu çocuklar akran zorbalığı, arkadaş çetesi, ruhsal problem yaşayan insan olup çıkıyor. Toplum şaşırıyor. Artık sokaklar, caddeler, iş yerleri güvende değil. Robotların yönlendirdiği, telefonların etkilediği ve kötü niyetli insanların ördüğü ağlarla doludur. İşte bu yavrularımız anadan ve babadan ayrı bir dünyada yaşıyor olmaları onları ana ve baba sağken ana ve babadan yetim kalmış yavrulara çeviriyor.

Acı olanda budur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Zeynal Arşivi

KARDEŞ OLMAYA ÇAĞRIMDIR

30 Kasım 2024 Cumartesi 16:24

1877-1878 OSMANLI SAVAŞI ÜZERİNE

09 Kasım 2024 Cumartesi 16:34

ÇARESİZ KALIP ÖLÜMÜNE YÜRÜDÜM

14 Ekim 2024 Pazartesi 21:37

ABDURRAHİM ŞERİF BEYGU HOCA KİMDİR

03 Ekim 2024 Perşembe 11:30